Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14724
Karar No: 2018/3516
Karar Tarihi: 28.03.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14724 Esas 2018/3516 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14724 E.  ,  2018/3516 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ..."in müvekkiline olan 20/04/2010 tanzim 31/01/2011 vadeli 27.000,00 USD meblağlı ve 31/01/2011 vadeli 8.230,00 USD meblağlı bono borcundan dolayı... İcra Müdürlüğü’nün 2013/324 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, borçlunun hacze kabil malı olmadığını, borçlunun ödeme güçlüğü içinde olduğunu, adına kayıtlı gayrimenkul ve şirket hissesini borcun doğumundan sonra devrettiğini, borçlunun ... ili ... ilçesi ... mahallesinde kain 2301 parsel A blok 1 nolu bağımsız bölümü 24/02/2011 tarihinde 30.000,00 TL bedelle ... kızı ..."na muvazaalı olarak devrettiğini, ..."nin de kısa bir süre sonra yine düşük bir bedelle 28.000,00 TL karşılığında ... kızı ..."a muvazaalı olarak devrettiğini, borçlu ..."in ...Seyahat Ltd.Şti"deki 66 pay karşılığı 1.650.000,00 TL’lik hisseyi ... Noterliği"nin 14/07/2010 tarih 06305 yevmiye sayılı işlem ile 1.650,00 TL"ye kardeşleri ... ve ..."e devrettiğini, taraflar arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunu, taşınmazları ve hisseyi satın alan kişilerin satın alma gücünün bulunmadığını, konutun halen boş olduğunu, borçlunun ödeme kabiliyetini tamamen kaybettiğini, bu nedenlerle muvazaa nedeniyle satışın iptali gerektiğini, müvekkili yönünden satışın ve devrin iptali ile şirket hissesi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin davaya konu taşınmazı tapuya güven ilkesi gereğince üçüncü iyi niyetli şahıs sıfatı ile borçlu olmayan ..."ndan bedel karşılığı satın aldığını, müvekkilinin taşınmazın bedeline karşılık gerçekte 167.000 USD üzerinden anlaştıklarını, 81.000 USD"nin bankaya ödeneceğini, geri kalan miktarın elden ödeneceğini, müvekkilinin satıcı ile anlaşması ve alışverişi sırasında yanında müteveffa olan kayın babası ..."un da olduğunu, satıcının yanında ağabeyleri olduğunu iddia ettiği ... ve ..."ın da bulunduğunu, müvekkilinin taşınmazı almasının üzerinden iki sene geçtiğini, davacının icraya vermiş olduğu alacağını resmi kayıtlar ile ispatlaması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesinde özetle, diğer davalılar ile akrabalık bağı, arkadaşlığı yada ortaklığı olmadığını, taşınmazı tapuya güven ilkesine dayanarak aldığını alım yaparken, diğer davalı ..."in ..."na olan İcra Müdürlüğü’nün 2010/619 esas sayılı takibe konu borcunu ödediğini, ..."na 22.000,00 TL para ödediklerini, taşınmazı satın alırken 286.000,00 TL borcu olduğunu, bakiye kredi borcunu da hesaba katarak toplam bedel üzerinden taşınmazı satın aldığını, ipotekli kredinin taksitlerini yaklaşık 6 ay ödediğini, sonradan paraya sıkışması neticesinde taşınmazı satışa çıkardığını, taşınmazın bakiye kredi borçlarının üstlenilmesi şartı ile totalde 167.000 USD üzerinden anlaştıklarını, paraya çok sıkıştığından taşınmazı ..."a zararına sattığını, kendisine toplamda 86.000 USD para ödendiğini, tüm bu sebeplerle davanın kendi yönünden reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibari ile; dava konusu taşınmazlar ve şirket hisselerinin gerçek değerlerinin çok altında davalılarca temlik alındığı, davalı ..."nin ev hanımı olup, ... ve ... ile beraber borçlu/davalının akrabalık ilişkisi olduğu, birbirlerini tanıdıkları ve borçlunun içinde bulunduğu durumu bilebilecek kişilerden oldukları, diğer davalı ..."ın ise ev hanımı olup taşınmazı emaneten elinde bulundurduğu, davalıların yapmış olduklarını belirttikleri ödemeleri belgelendirememiş oldukları anlaşılmakla somut olayda tasarrufun iptali davasının tüm şartlarının gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, dava konusu ... İli ... İlçesi ... Mahalesi 2301 parsel A blok 1 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından 24/02/2011 tarihinde ..."na ve yine ... tarafından 04/10/2011 tarihinde davalı ... Yorgun"a temlik edilmesi şeklindeki tasarrufun ... İcra Müdürlüğünün 2013/214 E. sayılı dosyasındaki asıl alacak ve fer"ileriyle sınırlı olmak üzere iptali ile davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına; davalı-borçlu ..."in, ... Seyahat Nakliyat Otomotiv Sanayi Kuyumculuk Gıda Yaş Meyve Sebze Tur.İth.İhr.ve Tic.Ltd.Şti."nde bulunan 66 hissenin davalılar ... ve ..."e 14/07/2010 tarihinde devrine ilişkin tasarrufun, ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/214 E. sayılı dosyasındaki asıl alacak ve fer"ileriyle sınırlı olmak üzere iptali ile davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına; karar verilmiş; hüküm,davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İptal davasından maksat, İİK"nin 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın önkoşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.Yine İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buradaki üçüncü kişiden maksat, borçlu ile doğrudan işlem yapan değil, borçlu ile işlemde bulunan kişiden mal veya hakkı satın alan kişi olup uygulamada buna dördüncü kişi denilir. Borçlu ile işlemde bulunmayan dördüncü kişiler hakkında dava açılıp açılmaması davacının isteğine bağlıdır ve bu kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesi kötü niyetli olduklarının yani borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanmasına bağlıdır. İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın elden çıkardığı tarihteki gerçek değeridir.Mahkemece davalı ..."ın ev hanımı olup taşınmazı emaneten elinde bulundurması davalılara yapmış olduğunu iddia ettiği ödemeleri belgelendirememiş olması gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun değildir.Dosya içeriğindeki mevcut delillerden dördüncü kişi konumunda bulunan davalı ..."ın borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunu kanıtlamaya yeterli değildir. Dördüncü kişi konumunda bulunan ..."un eş- kardeş- anne-baba ve diğer akrabalarının da kapsamlı nüfus kayıtlarının getirtilerek ve diğer davalılar ile tanışıklığı, iş ilişkisi, arkadaşlığı vs. olup olmadığının emniyet araştırması vasıtası ile araştırılıp davalı borçlunun durumunu bilebilecek kişilerden olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre gerekçeli olarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, 28/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi