
Esas No: 2017/1495
Karar No: 2017/9233
Karar Tarihi: 11.12.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1495 Esas 2017/9233 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, 105 ada 4 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olduğunu, dava dışı önceki malikler...’in dava konusu taşınmazdaki paylarını 26.11.2014 tarihinde davalıya sattıklarını, önalım hakkının kullanılmasını engellemek için satış bedelinin tapuda yüksek gösterildiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, fiili taksim iddiasında bulunarak ve bedelde muvazaa iddiasını da kabul etmeyerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı belirtilerek fiili taksim nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Bu bedel aynı zamanda dava değeri olduğundan yargı harcında dikkate alınması gerekir. Dava açıldığı sırada bu harcın yatırılması gerekir. Harcın eksik ödenmesi halinde 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca işlem yapılmadan hüküm kurulması halinde vekalet ücretine bu bedel üzerinden hükmedilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, önalım bedeli tapudaki satış bedeli olan 275.000 TL ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflardan ibaret olup, harcı tamamlanan değer 100.000 TL olduğundan, dava reddedildiğine göre davalı yararına harcı tamamlanan değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.