17. Hukuk Dairesi 2015/9588 E. , 2018/3551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 30/11/2011 tarihinde davalılardan ... idaresindeki ...plakalı otomobil ile seyir halinde iken meydana gelen trafik kazası sonucu müvekillerinin kızı ..."un ölümüne sebebiyet verdiğini, aracın diğer davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL (her bir müvekkili için 2.500,00 TL) maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal fazi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, 200.000,00 TL (her bir müvekkili için 100.000,00 TL) manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsilini talep etmiştir.Davalılar; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden 30.000,00 TL manevi tazminatın davacı ..."a ve 30.000,00 TL manevi tazminatın ..."a kaza tarihi olan 30/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.6098 sayılı TBK. md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 29.3.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.