11. Hukuk Dairesi 2016/5576 E. , 2017/7144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/12/2015 tarih ve 2015/67-2015/244 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Meslek Birliği’ne 2006 yılından itibaren üye olduğunu, müvekkili hakkında ... Haysiyet Kurulu tarafından haksız olarak üyelikten çıkarma kararı verildiğini, bu kararın yönetim kurulu tarafından tam bir yıl geçtikten sonra müvekkiline tebliğ edildiğini, haysiyet kurulunun üyelikten çıkarma kararının yersiz olduğunu, karara gerekçe yapılan hatanın maddi bir hata niteliğinde bulunduğunu, kaldı ki bu hatayla ilgili verilen cezanın orantısız olduğunu, haysiyet kurulu kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunduklarını, bu talebin haysiyet kurulu tarafından reddedildiğini, karara karşı müvekkili tarafından itiraz edildiğini ancak ... Genel Kurulu’nun müvekkilinin savunma hakkını kısıtlayarak itirazı reddettiğini ileri sürerek, ... Meslek Birliği üyeliğinden çıkarılmaya dair kararın iptalini, üyelikten kaynaklanan tüm hak ve alacaklara ilişkin sonuçlarıyla birlikte kesintisiz olarak müvekkilinin ... yeniden üye olarak kaydını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurulda haysiyet kurulu kararlarıyla ilgili itirazların tek tek tartışılarak değil özetlenerek karara bağlandığını, davacının genel kurula girememesinin kararı hukuka aykırı hale getirmediğini, üyelikten çıkarma kararının yasal mevzuata ve tüzük hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, genel kurul tarafından verilecek karar öncesinde dahi davacının genel kurul salonuna girerek kendisi hakkında verilen ihraç kararıyla ilgili savunmasını genel kurul üyeleri önünde yapmasına izin verilmesi gerektiği, davacının itirazını karara bağlayacak olan genel kurul toplantısı sırasında davacının salona girmesine ve genel kurula katılan üyelere hitaben sözlü savunma yapmasına izin verilmemesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının 30/03/2015 tarihli genel kurul kararıyla onanan 26/03/2014 tarihli üyelikten çıkarma kararının, 26/03/2014 tarihinden itibaren üyelikten kaynaklanan tüm hak ve alacaklar yönünden geçerli olmak üzere iptaline, davacının yeniden üye yapılması talebinin mahkeme kararlarının yerine getirilmesi çerçevesinde karar kesinleştiğinde davalı tarafından yapılacak bir işlem olduğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.