
Esas No: 2015/1283
Karar No: 2015/4287
Karar Tarihi: 26.03.2015
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/1283 Esas 2015/4287 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2010/257-2012/614
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi N.. B.."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, imar parsellerine elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Davacılar, kayden paydaşı oldukları 8 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız olarak taşkın yapılaşmak suretiyle elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve muhdesatın yıkımına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, tecavüzün imar uygulaması ile oluştuğunun tespiti halinde kendisine bir kusur atfedilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacılar vekilinin çekişme konusu taşkın kısmın yıkıldığına yönelik beyanına itibar edilerek, davanın konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hasren davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 8 parsel sayılı taşınmazda davacıların, komşu 7 nolu parselde ise davalının paydaş olduğu her iki parselin imar uygulaması sonucu oluştuğu, geldilerinin 1912 ada 27 nolu kadastral parsel olup yapılan inceleme ile; taşkınlığın 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan imar şuyulandırılması neticesinde oluştuğu anlaşılmaktadır.
O hâlde; tecavüzlü durumun meydana gelmesi davalının iradesi dışındaki kamusal işlem sonucu oluştuğundan davalının davanın açılamasına sebebiyet verdiği kabul edilemez ve davalıya kusur yüklenemez.
Hâl böyle olunca, yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalının sorumlu tutulmaması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi yargılama sırasında depo edilen bedel yönünden mahkemece olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması da isabetsizdir.
Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.