
Esas No: 2016/10693
Karar No: 2016/11771
Karar Tarihi: 01.12.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/10693 Esas 2016/11771 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 09/07/2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı yönünden reddine dair verilen 11/08/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili Avukat.... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 12/02/2009 tarihinde .... Fabrikasında meydana gelen yangın sebebiyle davalıların kusurlu olduklarını belirterek uğranılan zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, zamanaşımı definde bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 60. maddesi haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da bu uzamış ceza zamanaşımı süreleri uygulanır.
Haksız fiil nedeniyle zarara uğrayan bir tüzel kişi (özellikle kamu kurumu) ise, BK m.60"daki bir yıllık zamanaşımı süresi, tüzel kişi adına dava açmaya emir vermeye yetkili kişi ya da organının zararı ve tazminat sorumlusunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı kamu kurumunun yetkili makamı tarafından dava açılması için 28/11/2014 tarihinde olur verildiği, eldeki davanın da 29/12/2014 tarihinde açıldığı anlaşıldığından 1 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davalıların eylemi TCK"da düzenlenen taksirle yangına neden olma suçunu oluşturmaktadır. 5237 sayılı TCK"nın 66/e maddesi uyarınca, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda zamanaşımı süresi sekiz yıldır.
Şu halde, haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren uzamış ceza zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmadığı ve davacı kamu kurumunun yetkili makamı tarafından dava açılması için olur verildiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında 1 yıllık zamanaşımı süresinin henüz geçmediği anlaşıldığından zamanaşımı definin red edilerek
işin esası incelenip varılacak sonuca göre uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.