11. Hukuk Dairesi 2016/5552 E. , 2017/7185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/12/2015 tarih ve 2014/443-2015/911 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ticaretle iştigal etmediğini ve ...’da yaşadığını, müvekkili adına kendinden habersiz şirket kurulduğunu ve davalı banka tarafından yeterli araştırma yapılmaksızın, söz konusu şirkete çek hesabı açılarak çek defteri verildiğini, düzenlenen karşılıksız çekler nedeniyle müvekkili hakkında çok sayıda dava açıldığını, müvekkilinin bahsi geçen ... Kapı Ltd. Şti. ile ilişkisi olmadığına dair mahkeme kararı bulunduğunu, ancak bu süreçte müvekkilinin maddi ve manevi yönden zarar görmüş olduğunu, müvekkilinin İstanbul"a gelip gittiğini ve icra dosyalarındaki harç, masraf ve cezaları ödediğini, müvekkilinin sicilinin bozulduğunu ve itibar kaybettiğini ileri sürerek şimdilik 8.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın çek karnesinin verildiği tarihten itibaren uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili bankanın çek karnesi verilirken usul ve yasaya aykırı hareket etmediğini, alınması gereken bütün bilgi ve belgelerin eksiksiz olarak alındığını, dava dışı şirkete çek hesabı açılırken sadece sahte olduğu belirtilen nüfus cüzdanına dayanılmadığını, diğer resmi kurumlarca düzenlenen belgelere de itibar edildiğini, sahte belgenin iğfal kabiliyetinin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın müşteriden ikinci bir kimlik istemeden veya müşteri hakkında gerekli araştırma ve kontrolleri yapmadan, yeni kurulmuş şirketin çek talebini olumlu karşılayarak çek vermesinde TTK 20/11. madde hükmü uyarınca basiretli bir tacir gibi hareket etmediği, özenli davranmadığı, talep edilen zararın oluşmasında sahte nüfus cüzdanına dayanarak şirket kurulması, hesap açılması ve çek karnesi verilmesinin ana unsur olması nedeniyle davalı bankanın kusurunun %50 oranında kabul edilmesi gerektiği, davacının ulaşım, harç, masraf, posta gideri gibi harcamalarına dair belge sunduğu, manevi tazminat konusunda ise kişinin
sosyal çevresinde uğradığı itibar kaybı, ailesi ile birlikte yaşadığı travma ve üzüntü, hakkında verilen yakalama kararları nedeniyle nezarethanede gözaltında kalması ile özgürlüğünün kısıtlanması gibi hususlar dikkate alındığında bunda da haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kusur durumu gözönünde tutularak 3.127 TL maddi tazminatın 25/09/2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının tavzih kararı ile düzeltilmiş olmasına ve temyiz eden tarafın sıfatına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 416,37 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.