17. Hukuk Dairesi 2015/9066 E. , 2018/3714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... İnş.Tic. ve San.A.Ş. vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."ın kullandığı diğer davalı şirkete ait araç ile davacıya ait davacının kullandığı araca çarpması ile maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına neden olduğunu açıklayıp 4.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılar kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, maddi zararların sigorta şirketince karşılandığı gerekçesi ile maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... İnş.Tic. ve San. A.Ş. vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı Sulayıcı İnş.Tic. ve San.A.Ş. vekili ile davalı ..."ın manevi tazminat yönünden yaptığı temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.085,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacı yönünden kabulüne karar verilen 2.000,00 TL manevi tazminat yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin
olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalıların temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazası nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın kazada hasarlanması sebebi ile 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece davacının, davalıya ait aracın sigortacısı ile kazaya ilişkin olarak aracında meydana gelen hasar için 5.000,00 TL bedel karşılığında anlaştığı ve bu bedeli tahsil ederek sigortacıyı ibra ettiği, sigortacı açısından yapılan ibranın sigortalının sorumluluğu açısından kabul edileceği, bu ibradan sonra artık davacının kazadan kaynaklanan ve sigorta limit ve düzenlemeleri içinde kalan bir bedeli davalılardan istemesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın karar verilmiştir.
Somut olayda, eldeki dava açılmadan önce, davacı ile davalının sigortacısı arasında düzenlenen belgede; “aracım için tespit edilmiş olan 5.000,00 TL mutabakat rakamını kabul ettiğimi beyan eder, şirketinizden başka hak alacağım olmadığını taahhüt ederim.” şeklinde bir düzenleme belirtilmiştir.
Dosya içindeki bu belgenin içeriği gözetildiğinde davacı ile aracın ZMMS sigortacısı arasında düzenlenen bu belge makbuz hükmünde olup, davalıların meydana gelen zarar nedeniyle tüm sorumluluğunu bertaraf eder mahiyette değildir. Kaldı ki Karayolları Trafik kanunu"nun 111. maddesinde; hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceği düzenlenmiştir. Davacı ile sigortacı arasında düzenlenen belgenin tarihi olan 06.08.2013 ile dava tarihi olan 05.06.2014 tarihi de dikkate alındığında 2 yıllık sürenin geçmediği de anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece
davacının talep hakkı olduğu kabul edilerek, işin esasına girilmek suretiyle, davacının gerçek zararı belirlenerek yapılan bu ödemenin de zarardan düşülmesi ve hasıl olacak sonuça göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... İnş.Tic. ve San. A.Ş. vekili ile davalı ..."ın temyiz dilekçelerinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılara geri verilmesine, 02/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.