11. Hukuk Dairesi 2016/5092 E. , 2017/7229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/01/2016 tarih ve 2015/120-2016/25 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer"i müdahil TMSF vekili, fer"i müdahil ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin ... A.Ş"nin ... Şubesine 7.109,00 TL mevduatını 09.11.1999 tarihinde vadeli olarak yatırdığını, daha sonra muhtelif tarihlerde bir miktar para çekilip ve yatırıldığını, 21.12.1999 tarihli bakiye 7.249,98 TL mevduatının, henüz paranın vadesi gelmeden banka yönetimine 21.12.1999 tarihinde BDDK tarafından el konulması sonucunda ... Security Off Shore Bank Ltd. adlı paravan banka hesabına aktarılmış olduğunu, müvekkilinin zararına neden olduklarını, vekalet görevinin kötüye kullanılarak müşterinin kasten yanlış yönlendirildiğini haksız fiil sorumluluğun bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili tarafından davalı bankanın ... Şubesine yatırılan 7.249,98TL mevduat alacağının davalı bankadan hükmen tahsiline, 21.12.1999 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Bank AŞ vekili, husumet itirazları olduğunu, davacının hasım ve muhatap olarak ... Security Off Shore Ltd. Şti’yi göstermesi gerektiğini, zamanaşımı itirazları olduğunu, davacının daha yüksek faiz getirişi alabilmek düşüncesiyle parasını bu yolla değerlendirmeyi seçtiğini, müvekkili bankanın davacı talebi doğrultusunda havale işlemini yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahiller vekilleri davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bankaların yatırılan mevduata ilişkin müşteri aldatmaya yönelik hareketi ile off shore şirketine mevduatı hileli bir şekilde yönlendirmesi nedeniyle bankanın yatırılan paradan dolayı müşteriye karşı sorumluluğunun devam ettiği, davacının zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 7.109,00 TL’nin 09/11/1999 tarihinden işleyecek, 2.000,00 TL’nin 07/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 16/11/1999 tarihinde çekilen 500,00 TL ve 21/12/1999 tarihinde çekilen 2.000,00 TL’nin davacıya verilecek paradan mahsubuna karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, feri müdahil TMSF vekili, feri müdahil ... vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece verilen kararı temyiz eden fer"i müdahil ... dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434"ncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava, off-shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir. Dava tarihi olan 02.02.2015 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin ve feri müdahil TMSF vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle feri müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün res"en BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve fer"i müdahil TMSF vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ... Bank"a iadesine, 13/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.