
Esas No: 2015/5986
Karar No: 2017/9569
Karar Tarihi: 20.12.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/5986 Esas 2017/9569 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 09.08.2010 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Köy Temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, dava konusu suyu borular ile taşımak ve bahçesindeki havuzda toplamak suretiyle 1000 adet fidanını suladığını, davalı belediyenin ise bu suda hakları olduğu iddiası ile su borularını tahrip ettirdiğini ve 3091 sayılı Kanun gereğince işlem yapmak üzere dava açtığını beyan ederek suya yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı temsilcisi geçen yıllarda davacı tarafından sularına müdahale edildiğini, belediyenin suyunun azaldığını, bunun sebebinin davacının belediyeye ait borulardan su alması olduğunu, bu durumu öğrenince davacının su almasına engel olduklarını, suyun kendilerine ait olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm 3. Hukuk Dairesinin 06.11.2012 tarih, 2012/18120- 22779 Esas ve Karar sayılı ilamıyla, ilamda belirtilen gerekçelerle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, davacının kullandığı suya davalıların müdahalesinin menine karar verilmiştir.
Hükmü davalılar temyiz etmiştir.
Bozmaya uyulmuş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Davacı ... köyünden, davalı ise ... Köyündendir. Bu durumda çevre köylerden seçilecek mahalli bilirkişiler ve tarafların gösterdikleri ya da gösterecekleri tanıklar mahallinde dinlenmek suretiyle önceki bozma ilamında vurgulandığı gibi kadim yararlanma hakkı tespit edilmeli, ondan sonra öncelikle içme suyu ihtiyacı, daha sonra sulama suyu olarak kullanma ihtiyacı değerlendirilerek, davalı belediyenin içme suyuna ihtiyacı olup olmadığı, davacının ihtiyacını başka kaynaktan sağlayıp sağlayamayacağı araştırılmalı, bütün bu araştırmalardan sonra davacının suya ihtiyacı olduğu anlaşılırsa, tarafların suya olan ihtiyaçlarını belirten ayrıntılı rapor bilirkişilere düzenlettirilip, tarafların içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarına göre su rejimi kurulmak suretiyle sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, belirtilen tüm bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde, infazı da mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesi, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.