10. Hukuk Dairesi 2017/6443 E. , 2018/1057 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremez hale gelen sigortalıya bağlanan gelirin ve yapılan masrafların davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi (6098 sayılı Yasanın 73. maddesi ) hükmü uyarınca, hukuk hakimi ceza davasında alınmış kusur raporu ile bağlı değilse de kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddi olgularla bağlıdır. Bu anlamda; ceza davasında kusurlu bulunarak mahkum edilmiş olmaları ve mahkumiyetin kesinleşmesi halinde cezada mahkum olan kişilere kusur payı verilmesi gerekeceği muhakkaktır. Mahkemece bozmaya uygun olarak iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile, işçi sağlığı ve işgüvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, ceza dava dosyasında kabul edilen olguda dikkate alınarak, yeniden kusur raporu aldırılmış, maddi oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyetleri usulünce belirlenmiş ve alınan bilirkişi kusur raporunda işveren ..."un % 65 oranında, sigortalı Bülent Yıldırım"ın % 30 oranında, ceza dosyasında mahkum olan Aslan Akbulat"a % 5 oranında kusur verilmiş ancak davalı mahkemeye sunduğu 18.01.2013 tarihli banka dekontunda, bozma öncesi hüküm altına alınan 11.607,59 TL alacağı faiziyle birlikte toplam 24.300,00 TL davacı Kuruma ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
Mahkeme, bozma öncesi talep ödeme tarihi olan 18.01.2013"e kadar faiziyle belirlenip ödenen miktarla mukayese edilip önce faizden başlanarak mahsup edilip kalan bakiye varsa hüküm altına alınması gerektiği gözardı edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.