(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/2675 E. , 2021/4747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece; çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, varsa revizyon gören dayanak tapu ve vergi kayıtları ile dava konusu taşınmazın hükmen tesciline esas Kadastro Mahkemesi dosyasının eksiksiz olarak getirtilmesi, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle tespit tarihine göre en az 20 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yapılmak suretiyle taşınmazın niteliği ve ne zaman kullanıma başlandığının, kültür arazisi niteliğinde olup olmadığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, Kadastro Mahkemesi tarafından yapılan keşifte taşınmazların bütünü üzerinde ziraatçı uzman bilirkişi aracılığı ile taşınmaz ve çevresinin toprak yapısının incelenmesi, taşınmazlar üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihlerinin ayrı ayrı belirlenmesi, dava konusu taşınmaz ve çevresinin resimlerinin çektirilip mahkeme hakimi tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda temyize konu 138 ada 149 parsel içerisinde kalan ve (B) harfi ile gösterilen 1143,94 metrekarelik kısma yönelik olarak açılan davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 138 ada 149 parsel sayılı taşınmazın 02.05.2014 tarihli fen bilirkişi heyetine ait raporda (B) harfi ile gösterilen 1143.94 metrekarelik kısmının boş ve üzerinde tarımsal faaliyet bulunmayan yer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, bozma öncesi yapılan keşif sonucu 17.08.2009 tarihli fen bilirkişi raporunda 138 ada 149 parsel sayılı taşınmazın, 138 ada 150 parsel bitişiğinde (A) harfi ile gösterilen 1530 metrekarelik kısmının dava konusu olduğu belirtilerek bu kısım kroki üzerinde gösterilmiş, mahkemece bu kısım hakkında verilen hüküm bozma ilamına konu edilmiştir. Dolayısıyla dava konusunun 17.08.2009 tarihli fen bilirkişi raporunda 138 ada 149 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1530 metrekare yüzölçümündeki kısmı olduğu kesinleşmiştir. Buna rağmen bozma sonrası yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda 138 ada 149 parsel sayılı taşınmazın, 138 ada 155 parsel bitişiğinde (B) harfi ile gösterilen 1143.94 metrekarelik kısmının dava konusu olduğu belirtilerek bu kısım hakkında inceleme ve araştırma yapılmış ve bu kısım hakkında hüküm kurulmuştur. Başka bir ifade ile bozma öncesi ve bozma sonrası dava konusu 138 ada 149 parsel sayılı taşınmazın farklı bölümleri üzerinde keşif yapılarak farklı bölümler hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; mahkemece, asıl dava konusu edilen kısmın 17.08.2009 tarihli ilk fen bilirkişi raporunda 138 ada 149 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1530 metrekarelik kısmı olduğu dikkate alınarak bu kısım üzerinde önceki bozma ilamında belirtildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken dava konusu edilmeyen farklı bir bölüm yönünden araştırma yapılarak hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı ...’nın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.