21. Hukuk Dairesi 2014/24970 E. , 2015/6741 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 02/05/2004-16/09/2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının davalı işveren şirkete ait işyerinde 02.05.2004-16.09.2007 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 02/05/2004 – 15/05/2007 tarihleri arasında davalı ...A.Ş yanında sürekli olarak çalıştığının ve çalıştığı bu sürenin diğer davalı ..."ya bildirilmediğinin tespitine, karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının davalı işyerinde çalışmaya başladığına ilişkin olarak 06.12.2003 tarihli işe giriş bildirgesinin "11021197.21" sicil numaralı "...Madencilik San. Tic. A.Ş." ünvanlı, Kulp İlçesi Hamzalı Köyü Mevkii adresli davalı işyeri tarafından 05/12/2003 tarihinde Kurum"a bildirildiği, davacının hizmet cetvelinde 06.12.2003- 01.05.2004 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyeri tarafından 147 günlük hizmetinin Kurum"a bildirilmiş olduğu, başkaca kayıtlı hizmetinin bulunmadığı, ... İl Müdürlüğü"nün 11.07.2012 tarihli yazısından; "1021197.21" sicil sayılı dosyada işlem gören işveren "...Madencilik San. Tic. A.Ş." nin işyeri dosyasının 12.08.2003 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, 15.06.2004 tarihinde Kanun kapsamından çıktığının belirtildiği, davalı işyerine ait 2003/3-2004/1 dönem bordrosunun dosyaya getirtildiği, davalı işyerine komşu olan işyerinin olmadığının zabıta tarafından Mahkeme"ye bildirilmiş olduğu, yine zabıta tarafından davalı şirketce davacı adına hizmet bildiriminin yapılmış olduğu Kulp ilçesi Hamzalı Köyü"nde yapılan araştırma neticesi “...Madencilik San. Tic. A.Ş.nin 2006-2007 yılları arasında da faaliyette olduğu”nun 30/08/2013 tarihinde tutanağa bağlanmış olduğu, Jandarma tarafından sunulan yazı cevabı ile “davacının ... görevlisi ve geçici köy koruyucusu olarak kaydına rastlanmadığı”nın Mahkeme"ye bildirilmiş olduğu, davacı tanıklarının dinlendiği, davacı tanıklarının aynı zamanda bordro tanığı olduğu ve yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya ibraz olunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının davalı işyerinde hizmetinin tespitine karar verilmiş ise de ... kayıtlarına göre işyerinin 15.06.2004 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa"nın kapsamı dışında olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu hususun göz ardı edilerek ve de sadece davacı tanık beyanları esas alınmak suretiyle sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; davalı işyerinin Kanun kapsamından çıkmış olduğu tarih olan 15/06/2004 tarihinden sonra da faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını davalı işyerine ait ticaret sicili kaydı, vergi kaydı, elektrik, su faturaları ile araştırmak, bildirimin yapılmış olduğu Kulp İlçesi Hamzalı Köyü Muhtar ve azalarının, maden taşımacılık faaliyetinden sorumlu olan çalışanların, davalı işyerine yakın petrol işyerinin bulunması halinde burada çalışan işyeri sahibi ve çalışanlarının da bilgi-görgü sahibi olabileceği hususu gözönünde bulundurularak bu kişilerin tanık olarak tespit olunarak davacının davalı işyerinde kazalı dönem içerisinde geçtiği iddia olunan filli çalışmasına yönelik beyanlarına başvurmak, beyanların yetersiz olması durumunda davanın kamu düzenini ilgilendirdiği de dikkate alınarak araştırma genişletilip tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ...Madencilik Sanayi Ve Tic. A.Ş."ne iadesine, 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.