11. Hukuk Dairesi 2016/3970 E. , 2017/7400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/12/2014 tarih ve 2013/100-2014/164 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin “Körfez”, “Körfez Dershanesi” markalarının sahibi olduğunu, eğitim hizmetleri alanında tescilli markanın davalılar tarafından “Kahramanmaraş...Körf ez Dershanesi” şeklinde dershane adı olarak levhada ve resmi belgelerde ayrıca, tanıtım ve reklam amaçlı kullanıldığını, müvekkili markaları ile iltibas yaratıldığını, markadan haksız yararlanıldığını, davalıların eyleminin marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, haksız rekabet ve marka tecavüzünün tespiti, önlenmesi, yoksun kalınan kârın tespiti, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, 10.000,00 TL itibar tazminatının faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını, müvekkilinin resmi kurumlara başvurarak usulüne uygun biçimde kaydettirdiği dershane adını kullandığını, davacının eğitim yayınlarını satın alarak dershanesinde bu ürünleri kullandığını, davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin tecavüz ya da haksız rekabet teşkil eden bir eyleminin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markayı kullanımı için davalıya herhangi bir lisans vermediği, davalının davacının markasının esas unsurunu aynen kullanmasının iltibasa neden olup, aynı zamanda markadan haksız yararlanma sonucunu doğuracağı, davalının, haksız ve izinsiz olarak "KÖRFEZ" ibaresini işlettiği dershanelerinde, dershane adının bir parçası olarak "...Körfez Dershanesi" şeklinde kullandığı, gerek fiziki ortamda, tabelalarda, tanıtımlarda, gerekse internet ortamında kullanımın belirlendiği, bunun markaya tecavüz oluşturduğu ancak, davalının markayı çok kötü ve kalitesiz bir hizmette kullandığına dair bir bulgu bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davada davanın kısmen kabulü ile, davalının "KÖRFEZ" ibaresini kendi ticari faaliyeti sırasında tabela, tanıtım gereçleri, ticari evrak ve belgelerinde kullanmasının markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle davalıdan tahsiline, itibar tazminatı talebinin ispatlanamadığından reddine ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile TMK"nın 50. maddesi uyarınca davalı gerçek kişilerin de diğer davalı şirketin marka hakkına tecavüz oluşturan eyleminden sorumlu olmalarına ve 556 sayılı KHK"nın 68. madde koşullarının da gerçekleşmemiş bulunmasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, asıl ve birleşen davaya ilişkin olarak davacı tarafça 556 sayılı KHK"nın 66/1-a bendine dayalı olarak maddi tazminat talep edilmiştir. Bu durumda tazminat hesabının anılan madde hükmüne göre belirlenmesi ve bunun tespitinin mümkün olmaması halinde TBK"nın 51. maddesine dayalı olarak takdiri gerekir. Davacı tarafça yargılama sırasında tazminat talebinin 556 sayılı KHK"nın 66/1-b maddesine dayandığı belirtilmiş ve mahkemece de bu madde çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Ancak, Dairemiz yerleşik kararları uyarınca davacı tarafça 556 sayılı KHK"nın 66. maddesine dayalı seçimlik hakkın başlangıçta maddede sayılan bentlerden herhangi biri için kullanılması sonrasında bu tercihin değiştirilmesi ancak talebin ıslahı sureti ile mümkündür. Bu itibarla, mahkemece ıslah edilmeyen talep bakımından maddi tazminat ve buna bağlı olarak manevi tazminat takdiri yerinde görülmediğinden kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
3- Kabule göre de, hükmün gerekçesinde 556 sayılı KHK"nın 66/1-b bendi uyarınca maddi tazminat tutarının 5.447,36 TL olarak belirlendiği belirtildiği halde hüküm yerinde gerekçesi açıklanmaksızın 5.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi dahi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.