
Esas No: 2015/2951
Karar No: 2016/425
Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2951 Esas 2016/425 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2951
KARAR NO: 2016/425 Y A R G I T A Y İ L A M I
Davacı vekili tarafından, 07.05.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 30.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, murisleri M.. G.."in 08.04.2012 tarihinde vefat ettiğini, mirasçıları olarak ... kaldığını, murisin borçlarının malvarlığından fazla olduğunu bu nedenle mirası kayıtsız şartsız gerçek reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir.
Davacı, H.. G.. kendi adına asaleten 19.09.1996 doğumlu ..."e ve 19.08.1998 doğumlu ..."e velayeten mirasın gerçek reddinin tespitini talep etmiştir.
TMK"nın 426/2 maddesine göre bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya re"sen temsil kayyımı ataması gerekmektedir. Mahkemece, mirasın reddinde annenin hukuki yararı ile çocukların hukuki yararı çatıştığından küçüklere kayyım tayin ettirilmesi gerekir.
Somut olayda; kendisine velayeten dava açılan Duygu Günel yargılama sırasında reşit olduğundan mirası redde muvafakatının sağlanması, ...."in halen küçük olup velayet altında bulunması nedeniyle kendisine kayyım tayin ettirilmeden davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.
Ayrıca, mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı, bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup, sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğurur. Böyle bir davada sulh hakiminin görevi, reddin süresinde olup
olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek; süre koşuluyla mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, TMK"nın 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir.
Mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin dilekçe sulh hakimine ulaştıktan sonra, davacının ayrıca duruşmaya gelmesine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı halde HMK"nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmişitr.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıran tarafa iadesine, 18.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.