11. Ceza Dairesi 2017/14563 E. , 2017/6688 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 19.09.2017 gün ve 2017/4443 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen 02.10.2017 tarih ve KYB. 2017/53813 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik ve açığa imzanın kötüye kullanılması suçlarında şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/05/2016 tarihli ve 2016/5955 soruşturma, 2016/5385 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Kocaeli 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 15/06/2016 tarihli ve 2016/2373 değişik iş sayılı kararının "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Buna göre, şüphelilere isnat olunan eylemin belge vasfında olan adi senedin kambiyo senedine dönüştürülmek suretiyle sahtecilik eylemi olduğundan ve sahtecilik suçlarında en önemli delil olan suça konu belge üzerinde oynama yapıldığı iddia edilen kısımlara ilişkin gerekli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Gereği görüşüldü;
İncelenen dosya içeriğine göre; şikayete konu senedin teminat amacıyla verilip ödeme tarihi ile tanzim tarihinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğunun iddia edildiği somut olayda, sübutu halinde eylemin kül halinde açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı anlaşılmakla; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 24.03.1989 gün ve 1/2 sayılı kararında ve Dairemizin istikrarlı kararlarında öngörüldüğü üzere, yazılı delille ispatı zorunlu olup, bu hususta sunulmuş bir yazılı delil mevcut bulunmadığı gibi yazılı delil başlangıcı kabul edilebilecek bir delil de sunulmadığı anlaşılmakla, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 11.05.2016 tarih ve 2016/5955 soruşturma, 2016/5385 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Kocaeli 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 15.06.2016 tarih ve 2016/2373 değişik iş sayılı kararında bir isabetsizlik bulunmadığı cihetle, kanun yararına bozma isteminin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 16.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.