"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki işçilik hak vedavanın kısmen kabulüne dair verilen 09.05.2006 gün ve 222-238 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi"nin 29.03.2007 gün ve 20566-8803 sayılı ilamı ile,
(...1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni ge-rektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının 5277 sayılı Kanun"un kamu kuruluşlarında çalışanların yaşlılık aylıklarının kesilmesini öngörmesi nedeniyle aylık almayı tercih ederek işten ayrıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İş akdini 5277 sayılı Yasa hükmünün gereğini yerine getirmek için de olsa kendisi fesheden davacı, kıdem tazminatına hak kazanamaz. Mahkemece kıdem tazminatı isteğinin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, bir kısım işçilik alacakları yanında kıdem tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece; davacının iş akdini 5277 sayılı Kanun"un 25. maddesi uyarınca 01.01.2005 tarihi itibarı ile feshettiği, Yasadan kaynaklanan zorunlu nedenle işten ayrılmış olması karşısında kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilerek, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, Özel Daire"ce, yukarıda yazılı nedenlerle verilen bozma kararına karşı önceki hükümde direnilmiştir.
5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanunu"nun "İstihdam Esasları ve Kadroların Kullanımı"™
™ düzenleyen 25/f-II maddesi; "Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri
tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ye sermayesinin %50"sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar/" hükmünü içermektedir.
Davacı, yaşlılık aylığı almaya başladığı 1997 yılından sonra davalı Belediye Başkanlığında çalışmaya başlamış, 5277 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesi üzerine, yaşlılık aylığının kesilmemesi için iş akdini feshetmiştir. Uyuşmazlık, iş* akdinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediği, bir diğer ifadeyle; 5277 sayılı Kanun"daki düzenlemenin, İş Kanunu"nun 24. maddesinde, işçiye iş akdini haklı nedenle fesih olanağı tanıyan "zorlayıcı sebep" kapsamında kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun "İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı"nı düzenleyen 24. maddesinin III. bendinde "işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması" hali düzenlenmiş olup, anılan koşulların varlığı halinde iş akdini fesheden işçinin kıdem tazminatından yararlanma olanağı bulunmaktadır.
Maddede ifade edilen "zorlayıcı sebep"; işyerine, işletmeye ilişkin, kaçınılamayan ve önceden öngörülemeyen bir olay niteliğinde bulunup, işçinin, işyerindeki faaliyetini engellemeyen, çalışmasını güçleştirip, sıkıntı yaratmayan veya imkansız kılmayan nedenler bu kapsamda değerlendirilerek, işçiye 24/111. maddesi uyarınca iş akdini haklı nedenle fesih olanağı verdiği kabul olunamaz.
5335 sayılı Kanun"un 29. maddesiyle yürürlükten kaldırılan 5277 sayılı Kanun"un 25. maddesinin ilgili fıkrası, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların, bu aylıkları kesilmeksizin belediyeler ile maddede nitelikleri belirtilen diğer işyerlerinde çalıştırılmayacaklarını hükme bağlamıştır. Yaşlılık aylığının kesilmesi durumunda belirtilen yerlerde çalışmayı sürdürmenin önünde bir engel bulunmamaktadır. 5277 sayılı Kanun ile getirilen bu düzenlemenin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/111. maddesi kapsamında, işyerinde işin durmasını gerektiren nitelikte bir zorlayıcı
sebep olarak ele alınarak, kıdem tazminatına karar verilmesi isabetli bulunmamaktadır.
Yukarıda belirtilen bu maddi ve yasal olgular gözetildiğinde, Hukuk Genel Kurulu"nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda belirtilen ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK"nın 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 09.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.