
Esas No: 2016/10654
Karar No: 2017/2261
Karar Tarihi: 23.03.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10654 Esas 2017/2261 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkini talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 05.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ..., ihbar olunan vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazına kadar uzanan patika yolun kadastro tespiti çalışmaları sonucunda 165 ada 25 parsel sayılı davalı adına tescil edilen taşınmazda kaldığını iddia ederek tapu iptali ve yol olan kısmın terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ilk olarak kadim yol iddiasının köy tüzel kişiliği tarafından ileri sürülmesi gerektiği ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine hükmün, Dairemizin 24.06.2014 tarih 2014/5134-8432 E. K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ..., ihbar olunan... Belediye Başkanlığı vekili temyiz etmiştir.
Bir yerin kadim yol sayılabilmesi için öncesi bilinmeyen bir tarihten beri yol olarak kullanıldığının kanıtlanması gerekir. Bunun için de çekişmeli yerin eski tarihli hava fotoğrafları ve haritalarda yol olarak bırakıldığının
belirlenmesi, bu konuda mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına da başvurulması gerekir. Şayet bu gibi yerlerin öteden beri kamunun yol olarak yararlandığı yer olduğu ispat edilirse, taşınmazın tapu kaydının iptali ile haritasında yol olarak gösterilmekle yetinilmesine karar vermek gerekir.
Somut olaya gelince; 01.06.2015 tarihinde yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu patika yolun kısmen zeminde mevcut olduğu ve kısmen sürüldüğü; 1955 tarihli hava fotoğrafında ve 1959 tarihli memleket haritasında ölçek hassasiyetinden dolayı belirgin olmadığı, 165 ada 25 parsel sayılı taşınmazın cinsinin tapuda kâgir ev ve incirlik yazmasına rağmen kâgir evin zeminde olmadığı, kadastro tespiti zamanında mevcut olan kâgir evin krokide gösterildiği, dava konusu patika yolun evin tam ortasından geçtiği, inşaasından önce davacının kadim yol iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, davanın ihbar edildiği Nazilli Belediye Başkanlığı"nın davalı olarak gösterilip aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.