Taraflar arasındaki “tesbit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 5. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.03.2006 gün ve 1186-254 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 10.09.2007 gün ve 10596-12724 sayılı ilamı ile, (.....1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı Kurumun temyiz itirazlarına gelince;
Davacıdan, teslim ettiği pancar ürününden dolayı 20.04.1995 tarihinde prim tevkifatı yapılmış olup, ürün bedelinden yapılan ilk prim tevkifatı tarihini takip eden aybaşı olan 01.05.1995 tarihi itibariyle 2926 Sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlatılmasına ilişkin mahkemenin kabulü yerinde ise de; prim tevkifatı bulunmayan yıllar yönünden yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamıştır.
2926 Sayılı Yasanın 3. ve bu yasanın uygulanma usul ve esasları hakkındaki Yönetmeliğin 5. maddesine göre tarımsal faaliyet; gerek kendi mülkünde, gerek ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, gerekse kamuya ait yerlerde yapılabilir. Anılan Yasanın “Tescilde esas alınacak belgeler” başlığını taşıyan 10. maddesi ile Yönetmeliğin 9. maddesine göre ise; sigortalıları kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile ayrıca diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, yasayla kurulu meslek kuruluşlarının tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, tarım kredi kooperatifleri ve birliklerinin, pancar ekicileri üretim kooperatifleri ile birliğin (Pankobirlik), Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtları esas alınmaktadır.
Mahkemece; davada uyuşmazlık konusu olan ürün teslimatı ve/veya prim kesintisi yapılmayan 1996, 1998 yıllarında davacının, başkaca ürünler ekmesi ve yasanın öngördüğü sair tarımsal faaliyette bulunmasının mümkün bulunduğu hususu da gözetilmek suretiyle tarımsal faaliyetin varlığı yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde yöntemince ve gereğince araştırılıp soruşturulmalı, Ziraat Odası kaydı, tarım kredi kooperatifi ile Ziraat Bankası kayıtları gibi kayıtların başlangıçları, bitmişse bitiş tarihleri araştırılmalı, tarımsal faaliyetine ara verip vermediği, hangi ürünleri ektiği, ne kadar ürün elde ederek nerelere sattığı, muhtardan ilgili Kurumlardan ve zabıta marifeti ile araştırılmalı, tarımsal faaliyetin varlığı konusunda özel şirketlere ürün teslim etti ise buna ilişkin belgeler de celp edilmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ Susurluk Şeker Fabrikasınca düzenlenen ve 1994-2004 yılları arasındaki Bağ-Kur prim tevkifatları ile havale tarihlerini içerir tarihsiz belge, davacıya ilişkin olmayan genel nitelikte bilgiler içermektedir. Davacı adına düzenlenmiş ekici bordrolarında ise, belirtilen kampanya dönemlerine ilişkin prim tevkifatlarının 1997 ve 1999 yıllarında yapıldığı görülmektedir. 1996 ve 1998 yıllarında yapılmış bir prim tevkifatına rastlanmaması karşısında, belirtilen yıllara ait tarımsal faaliyetin tespitinde ziraat odası, tarım meslek kurum ve kuruluşlarının, kooperatif ve birliklerin kayıtlarının esas alınması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen maddi ve yasal olgular gözetildiğinde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.