4. Ceza Dairesi 2017/450 E. , 2020/14538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklar ... ve ..."e yükletilen silahla birden fazla kişi ile birlikte tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanıklar hakkında silahla birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçundan TCK"nın 106/2-a-c maddesi uyarınca belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezalarından, aynı Kanun"un 43. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım yapılırken, 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezaları yerine hesap hatası sonucu 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezalarına hükmedilmesi, daha sonra yapılan takdiri indirim sonucu belirlenen sonuç cezaların doğru olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozmayı gerektirmediği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen karardan “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım” çıkarılmak suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.