21. Hukuk Dairesi 2014/24248 E. , 2015/7430 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde fiili ve sürekli olarak geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının murisinin 01/01/1996-01/08/2005 tarihleri arasında Dışkapı Yıldırım Beyazıt Camii ve Kuran Kursunda muhtelif görevlerde fiili ve sürekli olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının müteveffa eşi .... 01/01/1996-01/08/2005 tarihleri arasında davalı ... Başkanlığına bağlı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; tanıkların beyanlarının hükme esas almaya yetersiz ve çelişkili olduğu anlaşılmakla davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği, bu nedenle araştırmanın özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği düşünülerek fiili çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
.
Yapılacak iş;camii koruma derneğinin olup olmadığı, vakıf olup olmadığı araştırılarak varsa oradakilerin beyanlarına da başvurmak suretiyle husumetin kime düştüğünü saptamak, camii tuvalet temizliğinin şahıs tarafından mı işletildiği, değilse kimin adına işletildiğini tespit etmek, davacı adına vergi kaydının olup olmadığını araştırmak, davacının camiide tam gün mü part time mı çalıştığı hususu açıklığa kavuşturularak,cami eşrafı ile cami çevresindeki esnaf varsa cami derneğindekiler ve başkaca cami çalışanları dinlenerek, gerekirse, hizmet tespiti davalarının niteliği gereği resen delil araştırması yapılarak ve çalışıldığı iddia edilen süreler yönünden kuşkuya yer verilmeyecek şekilde karar vermekten ibarettir.
Yukarıda açıklanan maddî ve hukuki esaslar gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykın olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.04.2015 günü oybirliği ile karar verildi.