21. Hukuk Dairesi 2014/16601 E. , 2015/7448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre, davacı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddi ile davalıların temyiz itirazlarının kabulüne,
2-Dava, 22.07.2013 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının eşi ve çocuklarıın maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacı eş yararına 50,00 TL maddi ve 9.000,00 TL manevi, davacı çocuklar yararına ayrı ayrı 25,00 TL maddi ve 4.500,00 TL manevi tazminatların kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...."den tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; müteveffa sigortalı ... davalı şirkete ait işyerinde bakım-onarım işçisi olarak çalışmakta iken 22.07.2003 tarihinde sabah işyeri içinde mesaiye giderken çalışma alanına 500-600 metre mesafe kala yere yığılarak vefat ettiği, onanarak kesinleşen Dörtyol 1. İş Mahkemesi"nin 15.12.2009 tarihli kararı ile zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verildiği, 25.12.2012 tarhili üç kişilik bilirkişi raporunda olayın meydana gelmesinde % 100 oranında kontrol dışı beklenmeyen bir durumun etkili olduğunun belirtildiği, yine 23.06.2013 tarihli bilirkişi kusur raporunda olayda % 100 oranında kaçınılmazlık etkisi bulunduğunun belirtildiği, gerekçede % 100 oranında kaçınılmazlık nedeniyle tespit edilen zarardan % 40 hakkaniyet indirimi yapıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Kaçınılmazlık (kötü tesadüf); hukuksal ve teknik anlamda; fennen önlenmesi mümkün bulunmayan başka bir anlatımla, işverence mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğu koşullarda dahi önlenmesi mümkün bulunmayan durum ve sonuçları ifade eder.
Bir olayın tamamen kaçınılmazlık (kötü tesadüf) sonucu meydana geldiğinin saptanması halinde hakim, işverenin sorumluluğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 51. maddesini göz önünde tutarak hakkaniyet ölçüsünde saptamalı, işçi-işveren arasındaki bu tür davalarda tarafların ekonomik ve sosyal durumları da göz önünde bulundurulduğunda işverene biraz daha fazla sorumluluk verilmesi sosyal hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak düşünülmelidir. Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da bu yöndedir.
Somut olayda, müteveffa sigortalının ölümüne ilişkin tek belge olan 23.07.2003 tarihli gömme izin kağıdında ölüm sebebinin yabancı cisim aspirasyonu, asfiksi (diş protezi) olduğunun belirtildiği, bu tanının kusur raporunda müteveffanın ağzındaki dişin yerinden çıkarak soluk borusunu tıkaması ile boğulmasına neden olması şeklinde tanımlandığı anlaşılmaktadır. Şu duruma göre, zararlandırıcı olayın meydana gelmesinde tamamen bünyesel faktörlerin etkisinin bulunduğu, kaçınılmazlık unsurunun etkisinin bulunmadığı ve bu suretle işverene yüklenebilecek bir kusurun da bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yukarıdaki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...."ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine, 07/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.