5. Ceza Dairesi 2014/3562 E. , 2014/4083 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2014/84519
MAHKEMESİ : Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2006
NUMARASI : 2004/308 Esas, 2006/492 Karar
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık N.. G.. hakkında görevi kötüye kullanma, sanık E.. T.. hakkında görevi ihmal suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde;
Mahkemece oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen suçların 765 sayılı TCK"nın 230/1 ve 240/1. maddelerinde öngörülen cezalarının üst sınırı itibariyle aynı Kanunun 102/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık asli zamanaşımına tabi olduğu, hüküm tarihi ile inceleme günü arasında bu sürelerin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanık N.. G.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde ise;
Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarına göre ihaleye fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için kanunlarda öngörülmüş ihale usullerinden biriyle usulüne uygun yapılmış ya da yapılacak bir ihale ve iş olmasının zorunlu olduğu, sanığın yapılmayan bir ihaleyi yapılmış göstererek, ihale lehine sonuçlanmış gibi evrak tanzim edilen şirketle sözleşme imzalama ve yer teslimi yapma şeklindeki eylemlerinin resmi belgede sahtecilik olarak değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamede yer alan 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, sahte olarak düzenlendiği kabul edilen evrakların suça konu ihale ve görevle ilgili olması karşısında, ihale komisyonu başkanı olan sanığın eylemlerinin 765 sayılı TCK"nın 339/1, 80, 59. (5237 sayılı TCK"nın 204/2, 62.) maddelerinde düzenlenen memurun (kamu görevlisinin) sahteciliği niteliğinde bulunduğu, söz konusu hükümler uygulandığı takdirde sonuç cezaların sırasıyla 2 yıl 11 ay ve 2 yıl 6 ay hapis olacağı, bu cezaların hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırları dışında olduğu anlaşılmakla; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 04/03/2008 gün ve 2008/6-47, 2008/43 sayılı Kararında vurgulandığı gibi yanılgılı uygulama nedeniyle bir kez daha atıfet tanınamayacağı gözetilerek CMK"nın 231. maddesinin değerlendirilmemesi hususu bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.