Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1410
Karar No: 2018/7017
Karar Tarihi: 13.11.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1410 Esas 2018/7017 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/1410 E.  ,  2018/7017 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/10/2016 tarih ve 2015/78 E. - 2016/306 K. sayılı kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 08/02/2017 tarih ve 2017/86-2017/105 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının, "..." esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, anılan ibarenin, özgün bir ibare olup, ünlü bir tasarımcı tarafından tasarlandığını, davalı şirketin davacı markalarıyla iltibasa sebep olabilecek "..." ibareli marka tescil başvurusuna, iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak itiraz ettiklerini, yapılan itirazın nihai olarak ... tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ... ...’nın 2014-M-16810 numaralı kararının iptalini, başvuruya konu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, ... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, taraf markaların farklı sınıflarda tescilli bulunduğu bu nedenle markalar arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasa sebep olabilecek bir benzerliğin olmadığı ancak işaretlerin birebir benzer olduğu ve davaya konu marka başvurusunun bir marka ofisi aracılığıyla yapıldığı gözetildiğinde, marka sorgulaması yapılırken aynı yazı ve puntolarla bir markanın tescilli olduğunun bilinebileceği ve bu açıdan, çikolata emtiaları yönünden yaygın ve tanınmış olduğu dosyaya yansıtılan reklam, doküman ve sair belgelerden anlaşılan bir markanın aynısının, farklı sınıflarda da tescil edilmesi halinde, davacı markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlanılacağı ve onun markasının itibarına ve ayırt edicilik niteliğine zarar verebileceği, bu nedenle 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile ... ..."nın 2014-M-16810 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka karar tarihi itibariyle tescilli olmadığından, hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstinaf Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıya ait tanınmış markanın, davalıya ait başvuru sınıfında kullanılmasının markanın itibarına ve ayırt ediciliğine zarar verebilecek nitelikte olması nedeniyle 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesindeki koşulların gerçekleştiği bu nedenle mahkeme kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ... ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
    556 sayılı KHK’nın 8/4 fıkrası ilk cümlesi uyarınca, markaların aynı veya benzerinin önceden tescilli markanın tescil kapsamı dışında kalan farklı tür mal ve hizmetler yönünden tesciline bir engel bulunmamaktadır. Ancak, tanınmış markalar sahiplerine, markanın tescil kapsamındaki aynı ve benzer tür mal ve hizmetlerin yanı sıra, 556 sayılı KHK 8/4. maddesinde yazılı koşulların varlığı halinde farklı tür mal ve hizmetler yönünden de koruma sağlar. Böyle bir korumanın varlığı için her şeyden önce, tanınmış marka ile sonraki başvuru konusu markaya konu işaretler arasında nispi bir benzerlik bulunması gerekmektedir. Benzerlik şartının sağlanması için, markaları üreten firmalar arasında idari veya ekonomik bir bağ olduğu konusunda ilişkilendirilme ihtimali bulunması şart olmayıp, sonraki marka ile tanınmış markayı çağrıştırması yeterlidir. Ancak, tanınmış marka korumasından yararlanabilmek için, tek başına benzerlik bulunması yeterli olmayıp, az önce de belirtildiği üzere 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi uyarınca, sonraki tarihli başvuru konusu işaretin tescilinin tanınmış markanın itibarına veya ayırt edicilik karakterine zarar vermesi ya da tanınmışlıktan haksız yarar sağlaması hallerinden en az birinin gerçekleşme ihtimalinin bulunması da zorunludur.
    Yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, tanınmışlık olgusunun tespiti özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden mahkemece bilirkişi incelenmesi yaptırılmış, dosyaya sunulan deliller doğrultusunda tanzim edilen bilirkişi raporunda, davacı markalarının tanınmışlığının ispat edilemediği mütala edilmiştir. Mahkemece, kararda açıklanan gerekçe ile teknik bir hususta bilirkişilerce bildirilen kanaatin aksinin kabulü doğru olmadığı gibi, davaya konu marka başvurunun bir marka ofisi aracılığıyla yapılmasının hükümsüzlük sebebi olarak gösterilmesi de doğru değildir. Ayrıca davacı markasının yiyecek içecek sınıflarında, davalı markasının ise giysi emtiası için tescilli olmasına rağmen, KHK’nın 8/4. maddesindeki risklerin ne şekilde oluşacağı dahi tartışılmaksızın, bu maddeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiş, kararın davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi