
Esas No: 2015/10959
Karar No: 2017/2716
Karar Tarihi: 04.04.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/10959 Esas 2017/2716 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava ehliyeti davada taraf olma ehliyetidir. HMK’nın 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Kanun hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
Öte yandan dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir (HMK m. 51). Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri, tüzel kişiler ise yetkili organları tarafından temsil edilir (HMK m. 52). Dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir. Bu yetki, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir (HMK m. 53).
Somut olayda; dava dilekçesinin davalılardan ..."a tebliği için çıkarılan tebligat mazbatasına postacı tarafından "muhatabın ehil olmadığı" belirtilerek aynı iş yerinde çalışan kişiye 01.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece adı geçen davalının medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunup
./..
bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılarak taraf teşkilinin sağlanması, gerekirse vasi tayin edilmesi hususunun değerlendirilmesi; ondan sonra davanın esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.