19. Hukuk Dairesi 2016/5857 E. , 2016/14317 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve karşı alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar-karşı davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek. Av.... ile davalılar vek. Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl dava, gayrimenkul satışı nedeniyle ödenmediği iddia edilen bakiye satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Karşı dava ise, eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmediği iddiasıyla açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece, davacı tarafın iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle asıl davanın reddine, atiye bırakıldığı gerekçesiyle karşı dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılar-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl dava, ödenmeyen taşınmaz satış bedeli 700.000,00 TL’nin tahsili istemine, karşı dava ise 50.000,00 TL alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından asıl ve karşılık davanın taraflarının tacir oldukları, uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili bulunduğu, asıl ve karşılık davaların nisbi ticari davalar oldukları anlaşılmaktadır. Bu sebeple 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nın 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Açıklanan gerekçelerle asıl ve karşılık davaların açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar-karşı davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılar-karşı davacıdan alınarak davacılar-karşı davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.