11. Ceza Dairesi 2017/10385 E. , 2018/10368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulaması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
1-.... İletişim adlı işyerinin yetkilisi olan sanık hakkında yeğeni olan mağdur adına onun bilgisi ve rızası dışında ... numaralı gsm hattına ilişkin sözleşmeyi düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında suça konu sözleşmeyi düzenlemediğini belirterek suçlamayı kabul etmemesi, dosyada mevcut ... Jandarma Kriminal Polis Laboratuvar Müdürlüğü"nün 23.12.2013 tarihli raporunda suça konu sözleşmede yer alan mağdur adına atfen atılı bulunan imzanın sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığının belirtilmesi, mağdur ..."nın aşamalardaki ifadelerinde numarasını hatırlayamadığı bir avea hattını kullandığını, bu hattı da Karşıyakada telefonculuk yapan amcasının işyerinden aldığını beyan etmesinin suça konu sözleşmenin de sanık tarafından düzenlendiğini göstermeye yeter nitelikte bir delil olmadığı gibi, dosya arasında onaylı sureti bulunan suça konu sözleşme üzerinde sanığın işyerine ait bayii adı ve kodunun bulunmaması, sözleşmede "..." ve "....Teknoloji Lojistik Nakç teleksan ve Tic. Ltd. Ş" ünvanlı bayii isimlerinin ve kodlarının bulunması, yine ..."in 03.02.2014 tarihli cevabi yazısı ile suça konu sözleşmenin düzenlenmesi işlemlerinin "..." ve hat açılış ve aktivasyon işlemlerinin "....Teknoloji Lojistik Nakç teleksan ve Tic. Ltd. Ş" ünvanlı bayii tarafından yapıldığını belirtmesi nedeniyle tüm dosya kapsamından sanığın mağdur adına suça konu sözleşmeyi düzenlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delillerin bulunmadığı gözetilerek yüklenen suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Suçun sübutu halinde hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisi haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz." ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek ve değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz." hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 56. maddesindeki düzenleme gözetilip sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin aynı maddenin 5. fıkrasında belirtilen düzenleme gözetilmeden ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.