
Esas No: 2017/3438
Karar No: 2017/9504
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3438 Esas 2017/9504 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin maliki olduğu sitede ortak alan olarak bırakılan yerlerin site sahiplerinin fiili olarak kullanımına bırakılan yerlerden olduğunu, bir çok ev sahibinin bu kısımlara duvar yapıp ağaç diktiklerini, müvekkilinin 16 yıl evvel evinin önüne iki adet palmiye ağacı diktiğini, yıllardır bakımını yapıp büyüttüğünü, davalının site yöneticisi olup yaz-kış..."de ikamet ettiğini, müvekkilinin..."da ikamet ettiğini, müvekkilinin evini kontrole geldiğinde iki adet palmiye ağacının kesilmiş olduğunu gördüğünü, ağaçlarının kimseye zarar vermediğini, yöneticinin başka kişilere ait ağaçları kesmediğini sadece müvekkilinin ağaçlarını kestiğini, davalının evinin görüntüsünü bozduğu için kasıtlı olarak ağaçları kestirdiğini, olayla ilgili olarak... Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu belirterek 4.000 TL. manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklandığı, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünün sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesi gereğince bu kanundan kaynaklanan davalarda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olup Kat Mülkiyeti Kanununda manevi tazminata ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Buna göre, temyize konu manevi tazminat istemli davada genel hükümlerin uygulanması gerekip 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu düzenlendiğinden mahkemece işin esasına girilerek yargılama yapılması gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.