11. Hukuk Dairesi 2016/13723 E. , 2018/7104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21.03.2016 tarih ve 2015/231-2016/205 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13.11.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... şirketinin acentesi olduğunu, davalının herhangi (P bir ihbarda bulunmaksızın müvekkilinin sistemini kapattığını ve poliçe üretmesine engel olduğunu, durumun düzeltilmesi için davalıya gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, davalının 15.02.2012 tarihinde ise sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davalının aralarındaki sözleşmenin feshe ilişkin hükümlerine riayet etmediğini, müvekkili tarafından üretilen poliçelerin bir kısmının davalının diğer acentelerine yönlendirilerek, poliçelerin yenilendiğini, müşteri çevresini de davalıya bırakmak zorunda kaldığını, yeni bir acentelik buluncaya kadar geçen beş aylık süre zarfında maddi ve manevi olarak zarara uğradığını ileri sürerek, 30.000 TL manevi tazminat ile müvekkilinin maddi zararının tespiti ile 22.12.2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı ile müvekkili arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin zarar eden portföy nedeniyle feshedildiğini, davacının tazminat hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddi talep etmiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalı şirketin davacı acente ile olan sözleşmeyi zarar veren portföy nedeniyle 15.2.2012 tarihinde feshettiği, sözleşmenin bu nedenle feshedilmesinden dolayı sigorta poliçelerinin davacıya teslim edilemediği, bunun sonucunda acentenin sigorta şirketinin markasına alıştırmış olduğu müşteri çevresini yitirdiği, davacı rakip firmalardan daha sonrasında aynı nitelikte poliçe temin etse bile davalı ... şirketinin markasına alıştırmış olduğu müşteri çevresini kaybettiği, davacının müşteri çevresini yitirmiş olduğu oranda davalının müşteri çevresini genişlettiği, sözleşmenin feshinde davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı, davacının hem kendi hem davalı yararına oluşturduğu müşteri portföyünden sözleşmenin feshinden sonra istifade edemeyecek olması ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alındığında yine ...: 121,122 ve BK 20 ve 5684 sayılı Yasa"nın 23. maddesine göre davacının davalıdan portföy tazminatı istemeye hakkı bulunduğu, bu konuda kanuna aykırı sözleşme
hükümlerinin geçersiz olduğu, davacının taleap edebileceği tazminat miktarının ise son 5 yılın elde edilen kazancının yıllık ortalaması tavan olmak üzere yapılan hesaplamaya göre 46.556,12 TL olduğu gerekçesi ile maddi tazminat talebinin kabulü ile 46.556,12 TL"nin dava tarihinden itibaren, avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.384,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.