
Esas No: 2016/10711
Karar No: 2018/5632
Karar Tarihi: 24.04.2018
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/10711 Esas 2018/5632 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm açısından;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında 13.06.2011 tarihli, ceza ehliyetini azaltan ya da kaldıran nitelikte bir akıl hastalığı olmadığına ve ceza ehliyetinin tam olduğuna ilişkin bir başka dosya için aldırılan sağlık kurulu raporunun onaylı fotokopisi gönderilmişse de raporda, üzerine atılı 10.11.2009 tarihli suçlar yönünden, suça sürüklenen çocuğun ceza ehliyeti bulunup bulunmadığı konusunda tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden ya da Tıp Fakültelerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından alınacak sağlık kurulu raporu alınmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Suç tarihi itibarıyla hakkında kesinleşmiş mahkumiyet hükümleri bulunmayan suça sürüklenen çocuğun, tüm aşamalarda suçunu ikrar ettiği ve bir başka suç nedeniyle yakalandığında suça konu olayı işlediğini açıklayarak olayın aydınlatılmasını sağladığı ve dosya içeriğine göre, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz davranışlarının da bulunmadığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının
ihlali suçlarından kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi ile ilgili değerlendirme yapılırken takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, ""Suça sürüklenen çocuğun yargılama sürecindeki davranışları, sosyal ilişkileri ve benzer pek çok suça karıştığı uyap kayıtlarından anlaşıldığından 5237 sayılı Yasa"nın 62(1) maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına,"" şeklinde soyut, yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle hakkında 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
3-Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken yaş küçüklüğü sebebiyle 5237 sayılı TCK"nın 31/3 maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın ""1 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası"" yerine ""1 yıl 6 ay hapis cezası"" şeklinde hesaplanmak suretiyle eksik ceza tayini,
4-Yargılama gideri olarak hesaplanan 18,00 TL"nin, CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20 TL"nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.