
Esas No: 2013/4502
Karar No: 2014/1777
Karar Tarihi: 06.02.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/4502 Esas 2014/1777 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... vdl vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/01/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davacıların temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Bunlardan davalının HUMK’nun 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra temyiz ettiğine göre temyiz isteminin reddedilmesi gerekir.
2-Davacıların temyiz itirazları yönünden;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
b-Davacıların diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, kasten öldürme eylemi nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim biçimi, davacıların ölene yakınlık derecesi ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları azdır. Davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2 -b) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davacıların diğer temyiz itirazlarının (2-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, davalının temyiz dilekçesinin (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.