14. Hukuk Dairesi 2016/12858 E. , 2017/3163 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.03.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.04.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R
Dava, önalım hakkına konu edilen 62815 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 143192/429528 payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin yargılama gideri, yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretine ilişkin itirazlarına gelince;
Davacı, önalım hakkına konu edilen payların 295.049 TL bedelle satın alındığını, ancak önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacıyla tapuda bedelin daha yüksek gösterildiğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı payların iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, dava konusu payları gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur.
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 510.000 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir. Bu durumda iddia olunan bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken satış bedelinin tamamı üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdir olunarak yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.