Abaküs Yazılım
Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/194
Karar No: 2022/553
Karar Tarihi: 22.06.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/194 Esas 2022/553 Karar Sayılı İlamı

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/194
KARAR NO : 2022/553
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/06/2020
KARAR TARİHİ: 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İşbu dava açılmadan evvel ...Dosya Nolu arabuluculuk başvurularının gerçekleşmiş olduğunu, müvekkil kurumdan Hizmet Alım İşinin ihalesini alan davalı şirketlerin ihale dokümanı gereğince müvekkil kuruma hizmet verdiklerini, davalı şirketlerin ihale konusu işi dava dışı işçi gibi işe aldığı işçiler eliyle tamamladığını, davalı şirketler tarafından işe alınan ve çalıştırılan dava dışı işçi ...’un müvekkil idareye ve taşeron firmaya işçilik alacakları istemi ile açtığı arabuluculuk başvurusu neticesinde işçiye 07.12.2018 tarihinde 11.000,00 TL ödendiğini, dava dışı işçinin davalı şirketler nezdinde çalışmış olduğunu ve mahkemelerce işçinin alacağını garanti etmek adına bu ücretlerin ödenmesinden müvekkil kurumun da bu şirketlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar verildiğini, eğer davalı şirketler dava dışı işçiyi işten çıkarmasaydı ya da işçinin alacağını zamanında ödemiş olsalardı müvekkil idarenin bu dava ile karşılaşmayacağını ve bu masrafları ödemek veya karşılamak durumunda kalmayacak olduklarını, dava konusu rücua ilişkin yapılan ödemelerin davalı şirketlerin ödemesi gereken borcun, mahkeme kararlarında belirtilen müştereken ve müteselsilen ifadesi nedeniyle müvekkil kurumca yapılan bir ödeme olduğunu, davalı şirketlerin ihale konusu işi işçi alımı yaparak kendi işçileri eliyle yaptıklarını, müvekkil kurumun sorumluluğunun ihale dokümanı gereğince ihale bedelini ödemek olduğunu davalı şirketlerin sorumluluğunun da ihale konusu işi yerine getirmek olduğunu , işten çıkarılan dava dışı işçinin davalı şirketlerin sorumluluğunda olduğunu, hal böyleyken işçiler tarafından dava açıldığında ve mahkemelerce hükmedilen işçi alacakları,yargılama giderleri ve vekalet ücretinden taşeron firmaların sorumlu olduğunu aksi takdirde müvekkil kurumun zarara uğratılmış olacağını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu gereği ihale usulüyle Hizmet Alımı yapıldığından işlemin iş kanun ve mevzuatı hükümlerine tabi olmadığını ,işçi ücretlerinin, tazminatlarının, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yüklenici olan davalı şirketler yerine iş akdinin tarafı olmayan müvekkil idarece ödenmesinin ihale şartname ve sözleşmelerine aykırı olduğunu ve kamu zararına da sebebiyet verdiğini, davalı firmalar ile müvekkil idare arasında akdedilen ihale sözleşmesinde “Yüklenici çalıştırdığı işçilerin……. çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır.” hükmüne yer verildiğini, açıklanan bu nedenlerle; davalı taşeron şirketler tarafından müvekkil idareye sunulan hizmet alımı ihalesi kapsamında, davalı şirketler tarafından çalıştırılan dava dışı ...’un müvekkil idare ve taşeron firmaya işçilik alacakları talebiyle açtığı arabuluculuk başvurusu neticesinde işçiye ödenen alacakları ile, 11.000,00 TL nin ödeme tarihi olan 07.12.2018 tarihinden itibaren, 330,00 TL olan arabuluculuk ücretinin ödeme tarihi olan 07.12.2018 tarihinden toplamda 11.330,00 TL nin arabuluculuk yoluna başvuru tarihi ile ödeneceği tarihe kadar işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketlerden rücuen tahsiline, anılan bedelin tahsil edilememesi halinde müvekkil kurumun telafisi imkansız zararlara uğrama tehlikesinin bulunması ihtimaline binaen teminatsız olarak davalı şirketlerin malvarlığına, menkul ve gayrimenkul mallarına, 3. kişilerde bulunan hak ve alacaklarına, trafik tescil ve tapu kayıtlarına dava konusu edilen alacak miktarı kadar ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacı tarafça açılan davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu hizmet sözleşmesinde teklif birim fiyatın unsurları arasında kıdem tazminatının yer almadığını, 21.02.2019 tarih ve 7166 Sayılı Kanunun 11.Maddesinin rücu keyfiyetine açıklık getirmekle sözleşme hükmünü önde çıkardığını, 4857 Sayılı İş Kanununun 112.Maddesine 6552 Sayılı Kanunla eklenen fıkralarda kıdem tazminatının kimin tarafından ödeneceğinin açık bir şekilde yar aldığını, kıdem tazminatının bir maliyet unsuru olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sözleşme teklif birim fiyatı içinde gider olarak yer almaması halinde alt işverenlerden kıdem tazminatının kısmen veya tamamen üstlenilmesinin beklenmemesinin gerekmekte olduğunu, 6552 Sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonuncunda hizmet alımı ihalelerinde çalışan işçilerin kıdem tazminatlarının asıl işveren olan kamu kurumunca ödenmesi esasının getirildiğini, devam eden davaların yeni yasal durum göz ardı edilmeden değerlendirilmesinin hakkaniyete uygun olacağını, kıdem tazminatı açısından asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından iş yerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukuki veya fiili bir bağlantı olsun ya da olmasın önceki işverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğunun kabul edilmelidir hükmüne yer vermek suretiyle daha önce işçiyi çalıştıran firmaların sorumluluğu bakımından iş kanunun işyeri devri hükümlerinin uygulanacağı kabul etmek suretiyle kıdem tazminatı alacağı bakımından daha önce ihaleyi alan firmalar açısından ise kendi dönemleri üzerinden sorumlu olduklarına hükmetmekte olduğunu,Yargıtay kararlarında taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak tazminattan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmaması halinde asıl işveren ve alt işverenin ½ şer oranda sorumlu olacaklarından bahsedildiğini, müvekkilin ücret alacakları yönünden rücu sorumluluğunun ortadan kalktığını, bu sebeplerden dolayı müvekkil hakkında açılmış işbu mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava asıl işveren davacı idarenin, davalı alt işveren tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde, yukarıdaki başlık bölümündeki üç şirketin yanında, yine bu üç şirketin bir arada gösterildiği ve iş ortaklığı şekilde ifade edildiği bir davalı gösterimi de mevcut olmakla, iş ortaklığının tüzel kişiliğinin olmaması, zaten adı geçen şirketlerin ayrı ayrı gösterilmesi nedeniyle bu husus sonuca etkili görülmemiştir.
Taraflar arasında davacı asıl işveren ile davalı alt işveren ilişkisi mevcuttur. Rucü edilebilecek miktarın tespiti açısından taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi ve eki şartnamelerde hüküm bulunması halinde bu hüküm dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Hüküm bulunmaması halinde ise davalı alt işverenin kendi dönemiyle sınırlı olmak üzere davacı asıl işveren ile yarı oranında sorumlu olduklarının kabulü gerekir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2013/19323 Esas, 2016/2426 Karar sayılı ilamı)
İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarında, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemi ile sınırlı olmalıdır, davalının son işveren olması da bu sonucuda değiştirmez. Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise, diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile davacı üst işveren dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatının ancak son işverenden rücuen tahsilini talep edebilir. Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarında ise, işçinin çalışmış olduğu dava dışı ve davalı alt işverenler, davacı üst işverene karşı, kendi dönemleri ile sınırlı olmak üzere sorumludurlar. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/28892 Esas, 2016/5818 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/868 Esas, 2016/5316 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2014/45619 Esas, 2016/3965 Karar sayılı ilamı)
Bu genel ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, deliller toplanmış, mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Davacı İdare tarafından ...İhale Kayıt Numaralı Kanalizasyon Hizmetlerinde Çalıştırılmak Üzere Personel Temin İşinin Davalı Şirketlerce oluşturulan Ortak Girişime ihale edildiği ve buna ilişkin taraflarca 27.11.2014 tarihinde Birim Fiyat Sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamına göre işin süresinin 01.01.2015 tarihinde başlayıp 31.12.2016 tarihinde sona ereceği belirlendiği, dava dışı işçi ...’un Davalı şirketlerin oluşturduğu ...SGK Sicil numaralı Ortak Girişimde 01.01.2015 tarihinde işe başladığı, 21.09.2016 tarihinde ...çıkış kodundan (OHAL-KHK) işten çıkış işlemi yapıldığı, dava dışı işçi ...tarafından Davacı İdareye ve taşeron Firmaya işçilik alacakları istemi ile açtığı arabuluculuk başvurusu neticesinde Davacı İdare ile Dava Dışı İşçi ...’un arabuluculuk müessesinde kıdem tazminatı olarak 11.000,00 TL bedele uzlaşıldığı ve davacı İdare tarafından uzlaşılan bu 11.000,00 TL tutar ile 330,00 TL Arabuluculuk Ücretinin Dava Dışı ...’a 07.12.2018 tarihinde ödendiği ve Davacı İdare tarafından Davalılar aleyhine eldeki dava ikame edilerek ödenen bu bedelin ödeme tarihinden itibaren işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faizi birlikte ödenmesi talep edilmektedir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin; Madde- 22 : Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları: “ 22.1. Yüklenicinin sözleşme konusu işle ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin 6. Bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür.” Denildiği, Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde, Yüklenicinin Çalıştırdığı Personel, Çalışanların Hakları ve Çalışma Şartları Başlıklı kısımda yer alan Çalışanların Özlük Hakları başlıklı 38. Maddesinde ; “ Yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin işin yapılmakta olduğu bir iş kolu veya meslekte aynı tipteki bu iş için mevzuatla kabul edilenlerden daha az elverişli olmayan şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır….” Denilmektedir.
05.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mahkeme, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 22.1. maddesinde ve Sözleşmenin Genel Şartnamesinin 38. Maddesinde belirlenen esaslara göre Davacı İdarenin Dava Dışı İşçiye Ödemiş Olduğu Kıdem Tazminatı ile Arabuluculuk Ücretini Davalı tarafa rücu edebileceği kanaatinde ise; bu halde Davacının Davalı taraftan Dava Dışı İşçiye Ödemiş Olduğu Kıdem Tazminatı ve Arabuluculuk Ücretinden dolayı 11.330,00 TL alacaklı olduğu, bu tutara ödeme tarihi olan 07.12.2018 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, mahkeme, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 22.1. maddesinde ve Sözleşmenin Genel Şartnamesinin 38. Maddesinde belirlenen esaslara göre Davacı İdarenin Dava Dışı İşçiye Ödemiş Olduğu Kıdem Tazminatı ile Arabuluculuk Ücretini Davalı tarafa rücu edemeyeceği kanaatinde ise; bu halde Davacı İdarenin Davalılardan dava konusu rücuya tabi herhangi bir alacağı bulunmadığı, mahkeme, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 22.1. maddesinde ve Sözleşmenin Genel Şartnamesinin 38. Maddesinde belirlenen esaslarda çalışanların kıdem tazminatının kimin tarafından ödeneceği açık bir şekilde belirlenmediği ve bu nedenle Tarafların, Davacı İdarenin Dava Dışı İşçiye Ödemiş Olduğu Kıdem Tazminatı ile Arabuluculuk Ücretinden yarı yarıya sorumlu olduğu kanaatinde ise; bu halde Davacının Davalı taraftan Dava Dışı İşçiye Ödemiş Olduğu Kıdem Tazminatı ve Arabuluculuk Ücretinden dolayı 11.330,00 TL/2= 5.665,00 TL alacaklı olduğu, bu tutara ödeme tarihi olan 07.12.2018 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
İtirazların/beyanların değerlendirilmesi amacıyla başka bir hesap bilirkişisinden tekrar rapor aldırılmıştır.
04/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mahkemece taraflar arasında imzalanmış olan personel temin işi sözleşmesi ve şartnamelerdeki düzenlemeler uyarınca davacı kurumun davaya konu ödemelerinin tamamını davalılardan rücuen talep edebileceğinin değerlendirilmesi halinde işçi ...'a 07.12.2018 tarihinde yapılan 11.000,00 TL'lik kıdem tazminatı ödemesinin ve 07.12.2018 tarihinde yapılan 330,00 TL'lik arabuluculuk ücreti ödemesinin tamamının da davalı şirketlere rücu edilebileceği (Yüklenici iş ortaklığını oluşturan davalı şirketlerin söz konusu miktarlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu); mahkemece taraflar arasında imzalanmış olan personel temin işi sözleşmesi ve şartnamelerdeki düzenlemeler uyarınca davacı kurumun davaya konu ödemelerinin yarısını davalılardan rücuen talep edebileceğinin değerlendirilmesi halinde işçi ...'a 07.12.2018 tarihinde yapılan 11.000,00 TL'lik kıdem tazminatı ödemesinin 5.500,00 TL”lik kısmının ve 07.12.2018 tarihinde yapılan 330,00 TL'lik arabuluculuk ücreti Öödemesinin 165,00 TL'lik kısmının davalı şirketlere rücu edilebileceği (Yüklenici iş ortaklığını oluşturan davalı şirketlerin söz konusu miktarlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu) hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dosyadaki bilirkişi raporları esas itibariyle birbirini teyit etmektedir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
04/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; taraflar arasında imzalanmış olan personel temin işi sözleşmesi ve şartnamelerinde işçilerin kıdem tazminatlarının davacı kurum ya da davalı yüklenici şirketler tarafından karşılanacağına ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı gibi, işçilerin tüm hak ve alacaklarının davacı kurum ya da davalı yüklenici şirketler tarafından karşılanacağına ilişkin genel bir düzenleme de bulunmamaktadır. Sözleşme ve şartnamelerde yalnızca ihale konusu işin bedeline işçilerin maaş, yemek, yol, sigorta giderlerinin dahil olduğuna ilişkin düzenlemeler mevcuttur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları dikkate alınarak, taraflar arasında imzalanmış olan personel temin işi sözleşmesi ve şartnamelerde işçilerin kıdem tazminatı ödemelerinden yüklenici şirketlerin sorumlu olduğuna dair bir düzenleme bulunmadığının, bu durumda işçi ...'a 07.12.2018 tarihinde yapılan 11.000,00 TL'lik kıdem tazminatı ödemesinin yarısının davalılardan rücuen talep edebileceğinin değerlendirilmesi, taraflar arasında imzalanmış olan personel temin işi sözleşmesi ve şartnamelerdeki düzenlemeler uyarınca davacı kurumun davaya konu ödemelerinin yarısını davalılardan rücuen talep edebileceğinin değerlendirilmesi sonucu işçi ...'a 07.12.2018 tarihinde yapılan 11.000,00 TL'lik kıdem tazminatı ödemesinin 5.500,00 TL”lik kısmının ve 07.12.2018 tarihinde yapılan 330,00 TL'lik arabuluculuk ücreti Öödemesinin 165,00 TL'lik kısmının davalı şirketlere rücu edilebileceği (Yüklenici iş ortaklığını oluşturan davalı şirketlerin söz konusu miktarlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu) sonucuna varılmakla, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 5.665,00 ₺ (TL)'nin 07/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizini geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 193,49 ₺ (TL) peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 193,48 ₺ (TL)'nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- "harç tahsil müzekkeresi" yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 247,89 ₺ (TL)'nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.674,00 ₺ (TL)'nin, haklılık durumu gereği; 837,00 ₺ (TL)'sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 ₺ (TL)' nin; haklılık durumu gereği, 660,00 ₺ (TL)'sinin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, 660,00 ₺ (TL)'sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 5.100,00 ₺ (TL) vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar kendilerini tek bir vekil ile temsil ettirdiğinden; 5.100,00 ₺ (TL) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ...'in yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2022
Katip...
¸e-imzalıdır


Hakim...
¸e-imzalıdır



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi