17. Hukuk Dairesi 2017/5689 E. , 2018/4770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kanun Yararına Bozma Bürosu
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki...Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 19/4/2017 tarih ve 2017/688-2017/409 sayılı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf dilekçesinin reddine dair verilen hükmün süresi içinde Adalet Bakanlığının talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, harca esas değeri 608,33 TL göstererek, müvekkiline ait otobüse davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın çarpması sonucu otobüsün 180 dakika servis dışı kaldığını, 480,00-TL servis dışı kalma ve 171,72-TL hasar bedeli olmak üzere toplam 661,72-TL zarar meydana geldiğini, hasar bedelinin dava dışı sigorta şirketi tarafından karşılandığını ancak servis dışı kalma bedelinden davalıların sorumlu olduğunu, alacağın davalılardan rücuen tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalıların haksız itirazının iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
...10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/293-2016/420 sayılı ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, ...Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce reddedilen miktar istinaf sınırı altında
kaldığından bahisle HMK’nın 352. maddesi uyarınca ön inceleme neticesinde istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiş, hükmün Adalet Bakanlığının talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HMK’nın 363.(HUMK"un 427.) maddesi gereğince kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK.’nun 67/1. maddesine göre, alacaklı itirazın iptali davasını, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Buradaki bir yıllık hak düşürücü sürenin, borçlunun itirazının alacaklıya tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol (tefhim v.s) öngörülmemiştir. Tebliğ olmaması halinde sürelerin muhatabın öğrendiğini beyan ettiği tarihte başlayacağı muhakkaktır.
Somut olayda davalı borçlular ...14. İcra Müdürlüğü"nün 2013/6370 sayılı icra dosyasında borca itiraz etmiş olup borca itiraz dilekçelerinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi veya belge icra takip dosyasında bulunmamaktadır. İşbu itirazın iptali davası 14.6.2016 tarihinde açılmıştır. Mahkemece hükmün gerekçesinde icra dosyasının incelenmesinde davalı tarafın itiraz ettiği tarih ile dava tarihi arasında 1 yılı aşkın bir zaman geçtiği ve icra dosyasında alacaklı tarafın borçluların itirazları sonrasında işlem yapmak sureti ile bu itirazlardan haberdar olduğundan bahisle, süresinden sonra açılan davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine hükmedilmiştir. Oysa ki davalı borçluların itiraz dilekçeleri davacı alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan, mahkemece, davacı vekili tarafından İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde belirtilen süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 429. maddesi gereği kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK’nin 363. maddesi (1086 Sayılı HUMK’nin 427. maddesi) uyarınca hükmün, hukuki sonuçlarına etkili olmamak kaydı ile KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazetede yayınlanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.