17. Hukuk Dairesi 2017/5690 E. , 2018/4777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı .... ile davalı ... vekilleri ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaya müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin malul kaldığını, şoför olduğunu, elem çektiğini beyanla, fazlaya dair hakları kalmak kaydıyla çalışma gücü kaybı ve tedavi gideri için 45.000,00.-TL maddi tazminat, 25.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, tedavi gideri yönünden ...’nın dahili davalı olarak davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, 1-Davacı tarafın iş göremezlik tazminatına ilişkin Mahkememizce 2009/342 E-2012/303 K sayılı ilamı ile kurulan hüküm kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-Davacı tarafın tedavi giderine ilişkin isteminin kısmen kabulü ile, 1.472,63 TL"nin davalıdan müştereken ve müteselsilen (davalı ... yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılar ...ve ... yönünden olay tarihi olan 08/09/2001 gününden itibaren davalı ... şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davacının tedavi giderine ilişkin geri kalan 883,57 TL yönünden dahili davalı ... sorumlu olduğundan bu miktarın dahili davalıdan ihbar tarihi olan 10/06/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/09/2001 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ...."den alınarak davacıya verilmesine, davacının geri kalan manevi tazminatın isteminin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı .... ile ... vekilleri ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2017 tarihinden itibaren 2.270,00 TL"ye çıkarılmıştır.
Mahkemece davalı .... ile davalı ... aleyhine 1.472,63 TL maddi tazminata, dahili davalı ... aleyhine ise 883,57 TL maddi tazminata hükmedildiğinden, davalı ...., davalı ... ve dahili davalı ... yönünden maddi tazminat hükmü kesin niteliktedir.
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı .... ile davalı ... vekilleri ve dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinin maddi tazminat hükmü kesin olduğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan tüm, davalı .... ile davalı ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda davacı 25.000,00.-TL manevi tazminat talep etmiş, yerel mahkemece 16.10.2012 tarihli ilk ilam ile 17.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmiş, tarafların ilgili hükmü temyiz etmesi üzerine Dairemizce davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi için de hükmün bozulmasına karar verilmiş, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak bu kez 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş ise de; davacı tarafın %37.5 oranında kusurlu oluşu, %5.1 oranında daimi malul kalışı ve kaza tarihi (08/09/2001) gibi hususlar dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminatın miktarı yine fazla olup hakkaniyet ve adalete uygun düşmediğinden, manevi tazminata ilişkin hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... ile davalı ... vekilleri ve dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinin maddi tazminat hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde olmayan tüm, davalı .... ile davalı ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... ile davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile manevi tazminat hükmünün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... AŞ ve ..."e geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 4,50 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına 8.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.