17. Hukuk Dairesi 2015/7235 E. , 2018/4779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.05.2018 Salı günü davacı ve davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, harca esas değeri 25.000,00 TL göstererek, zorunlu trafik sigortası bulunmayan motorsikletin tam kusurlu olarak yaya müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin %24 oranında kalıcı işgücü kaybına uğradığını, davalı tarafından davadan önce 44.152,00-TL maddi tazminat ödendiğini, ödemenin yetersiz olduğunu, 2 yıl içinde işbu davanın açıldığını beyanla, belirsiz alacak olarak belirlenecek sürekli işgöremezlik tazminatının 01/06/2012 temerrüt tarihinden itibaren en ... ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle geçici ve sürekli işgöremezlik talebini 155.848,00-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile; 155.848,00-TL tazminatın 04/07/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen maddi tazminata ilişkin raporun hükme esas alınmasında (aşağıda (2) ve (3) nolu bentlerde belirtilen hususlar dışında) bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davacı tarafça sunulan Nevvar-Salih İşgören...Devlet Hastanesi’nin 21/05/2012 tarihli özürlü sağlık kurulu raporundaki %24 maluliyet oranına göre hesaplama yapılmıştır. Aynı zamanda tıp doktoru olan hesap bilirkişisi tarafından geçici işgöremezlik süresi 3 ay olarak tespit edilerek buna göre geçici işgöremezlik hesabı yapılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde maluliyet raporu alınması gerektiğini savunmuştur. Özürlü sağlık kurulu raporu ve doktor bilirkişinin geçici işgöremezlik raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Davaya konu trafik kazası 16/04/2011 tarihinde gerçekleşmiş olup, anılan tarihte maluliyet oranının tespiti açısından Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Bu durumda mahkemece Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi bir
kuruluştan kaza tarihinde yürürlükte bulunan ‘‘Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’’ne uygun şekilde rapor alınarak sonucuna göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Somut olayda kaza tarihi 16/04/2011 olup davacı için geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Dosya içerisinde yer alan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hizmet belgesine göre davacı ... Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü’nde 01.11.2011 tarihinde stajyer sanatçı olarak çalışmaya başlamış, 28.11.2012 tarihinde devlet tiyatrosu sanatçılığına geçmiş, 1.11.2013 tarihinde terfi etmiş ve 27.6.2014 tarihi itibariyle görevine devam etmektedir. Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda tazminat hesabında 3 aylık geçici işgöremezlik süresi bakımından asgari ücret esas alınmış ise de, sürekli işgöremezlik süresi bakımından davacının anılan kurumdaki 2014 yılı bordrolarının ortalaması esas alınarak, aktif dönem için 16/07/2011 tarihinden itibaren asgari ücretin 3,04 katı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Davacının gelirinin belirlenmesi yönünde yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Bu durumda mahkemece davacının 16/04/2011 kaza tarihinden 2011 yılı sonuna kadar olan ... kayıtlarının dosya içerisine alınması ve ... Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü’nden de 2011, 2012 ve 2013 yıllarının bordroları getirtilmek suretiyle gerçek geliri belirlenerek aynı hesap bilirkişisinden ek rapor aldırılarak sonucuna göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla) hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
4-Kabule göre de; zorunlu trafik sigortası bulunmayan araç dava dışı gerçek şahıs adına kayıtlı motorsiklet olduğundan, temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 8.5.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.