Esas No: 2017/2928
Karar No: 2018/197
Karar Tarihi: 16.01.2018
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - Terör örgütü propagandası yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2928 Esas 2018/197 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, bir çocuğun siteler polis merkezine havai fişekle saldırmasından dolayı silahlı tehdit suçundan zamanaşımı süresi içerisinde dava açılması mümkün görülmüştür. Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükümde isabetsizlik görülmediği için bu hüküm onanmıştır. Ancak, terör örgütü propagandası yapma ve genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçlarından kurulan hükümler bozulmuştur çünkü genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu bakımından suç vasfında yanılgıya düşülmüş ve terör örgütü propagandası yapma suçunun ne şekilde işlendiği kararda tartışılmamıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/3, 220/6, 31/3, 62, 63. maddeleri, 170/1-c, 31/3, 62, 50/3, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 7/2-a, TCK'nın 31/3, 62, 50/1-a, 50/3, 52/2-4 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2017/2928 E. , 2018/197 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, Terör örgütü propagandası yapma,
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
Hüküm : 1- TCK’nın 314/3 ve 220/6 maddeleri delaleti ile 314/2, 220/6, 31/3, 62, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK’nın 170/1-c, 31/3, 62, 50/3, 50/1-a, 52/2-4
maddeleri gereğince mahkumiyet
3-3713 sayılı Kanunun 7/2-a, TCK"nın 31/3, 62, 50/1-a, 50/3, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç adının, “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” yerine “silahlı terör örgütüne üye olma” olarak gösterilmesi karar yerinde düzeltilebilecek yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Siteler Polis Merkezi Amirliği"ne havai fişekle saldıran suça sürüklenen çocuğun eyleminden dolayı silahlı tehdit suçundan zamanaşımı süresi içerisinde dava açılması mümkün görülmüştür.
1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Terör örgütü propagandası yapma ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde, ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu bakımından;
Kararın başlangıç kısmındaki ihbari nitelikteki belirleme de dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuğun Siteler Polis Merkezi Amirliğine saldırıda kullandığı havai fişeği bulundurması eyleminin TCK"nın 174/3. maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
b- Terör örgütü propagandası yapma suçu bakımından;
Suça sürüklenen çocuk hakkında 12.01.2015 tarihli İddianamenin sevk kısmında madde numarası olarak gösterilmesine karşın içeriğinde terör örgütünün propagandasını yapma suçunun ne şekilde meydana geldiğine ilişkin anlatım bulunmadığı gözetilmeden ayrıca suça sürüklenen çocuğun atılı suçun ne şekilde işlediği Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 16.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
