17. Hukuk Dairesi 2015/10367 E. , 2018/4853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 23/07/2012 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu davalıya trafik sigortalı ... plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını ileri sürerek geçici ve sürekli iş görmezliği nedeniyle 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 28/09/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalı vekili, sorumluluklarını sürücünün kusuru oranında ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olduğunu, SGK"nın davacıya ödeme yapıp yapmadığının araştırılması gerektiğini, hatır taşıması söz konusu olduğunu ve hükmedilecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kısmen kabulüne 44.635,02 TL"nin davalıdan dava tarihi itibari ile değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının davaya konu kazada yaralanıp kalıcı ve geçici işgöremezliğe uğradığı iddiası ile maddi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, 12.01.2015 tarihli hesap bilirkişi raporu ile belirlenen miktar hüküm altına alınmıştır. Ancak raporda yapılan hesaplama yerinde olmayıp hükme esas alınamaz.
Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre, rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar).
Somut olayda, hükme esas alınan 12.01.2015 havale tarihli aktüer bilirkişi raporunda isabetli olarak; kaza tarihinde 20 yaşında olan 2 yıl öğrenim süreli ... Üniversitesi ...Yüksekokulu Tekstil Teknolojisi 2. sınıf öğrencisi davacı ...’ın işgücü yönünden maddi tazminat hesabı mezun olup askerlik hizmetini tamamlayıp kısa bir süre iş aradıktan sonra 2015 yılı Eylül ayından itibaren çalışmaya başlayacağı varsayılarak yapılmıştır. Ancak, rapor tarihi 05.01.2015 olup davacı zararı 01.09.2015 yılından hesaplanmaya başlanmış, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar en son yıllık asgari ücretin 1,5 katı nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanarak işleyecek aktif dönem peşin değeri (643.499,48 TL) ve işleyecek pasif dönem peşin değeri (69.833,42 TL) bulunmuş. Davacının işleyecek aktif ve pasif peşin değer toplamı 713.332,90 TL olup bu tutarın %10,3 maluliyet oranı, %10 kusur indirimi, %10 hatır indirimi yapılmış ve ayrıca davacının maddi zararının olay tarihinden 3 yıl sonra başlayacağı, 3 yıl sonra başlayacak zarar toplamını önceden alacağı için hesaplanan maddi zarar ayrıca 3 yıl süre ile de %10 iskontaya tabi tutulmuş, 3 yıllık indirimi 1/kn ertelme formülünden n=3, 1/kn=0,75 alınmak sureti ile “peşin değer” hesaplanmıştır. Davacının kazanç elde edeceği tarihteki (01.09.2015)geliri nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesap yapılması gerekirken, bu yapıldıktan sonra ayrıca davacının maddi zararının olay tarihinden 3 yıl sonra başlayacağı, 3 yıl sonra başlayacak zarar toplamını önceden alacağı için hesaplanan maddi zarar ayrıca 3 yıl süre ile de %10 iskontaya tabi tutulmuş, 3 yıllık indirimi 1/kn ertelme formülünden n=3, 1/kn=0,75 alınmak sureti ile “peşin değer” hesaplanması hatalıdır. Mahkemece yetersiz bilirkişi raporunun benimsenerek hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi