MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil

... ile ... aralarındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 30.07.2009 gün ve 172/723 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, .... Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı dava ile müvekkilinin davalı ile yaptığı sözlü kira sözleşmesinin feshini, davalının kiralanandan tahliyesini ve 2.080,00 TL kira alacağının hüküm altına alınmasını istemiş, yargılama sırasında 23.05.2006 tarihli oturumdaki beyanı üzerine davaya elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil davası olarak devam edilmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı davacı ile birlikte yaptırdıklarını, ondan yer kiralamadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
... Sulh Hukuk Mahkemesinin dava konusu taşınmazın değerinin mahkemenin görev sınırını aştığı gerekçesi ile verdiği 14.07.2006 tarih, 2005/348 E.- 2006/636 K. sayılı görevsizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesi ve davacı vekilinin süresinde yaptığı başvuru ile dosyanın gönderildiği ... Asliye Hukuk Mahkemesince de görevsizlik kararı verilmiş; davacı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 13.11.2008 tarih, 2008/5076 E.-5679 K. sayılı ilâmı ile bu karar onanmış, onama kararının davacı vekiline 19.12.2008, davalı vekiline de 15.12.2008 tarihinde tebliğinden sonra davacı vekilinin 08.04.2009 havale tarihli başvuru dilekçesiyle dosyanın gönderildiği ... Sulh Hukuk Mahkemesi, davacının üstün zilyetliğini ispatlayamadığını belirterek davanın reddine karar vermiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay"ın hangi kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentlerinde belirtilmiştir. Dairece onanan hüküm bu maddenin 3. bendinde yazılı bulunan görevsizliğe ilişkindir. Dairenin onama kararına karşı karar düzeltme yolunun kapalı olduğu dikkate alınarak onama kararının tebliğinden (15.12.2008, 19.12.2008) itibaren on gün içerisinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kâğıdı tebliğ ettirilmesi gerektiği halde bu süre fazlası ile geçirilerek 08.04.2009 tarihinde yapılan başvuru üzerine HUMK.nun 193/son maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek yerine işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 01.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.