Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/863
Karar No: 2010/3603
Karar Tarihi: 01.07.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/863 Esas 2010/3603 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/863 E.  ,  2010/3603 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Palamut Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.07.2009 gün ve 349/183 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın bir kısmının 151 ada 42 parsel no"su ile adına tesbit edildiğini, kalan bölümünün ise tesbit dışı bırakıldığını ileri sürerek dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı bulunan 4.500,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuş; diğer davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
    Mahkemece, davacı yararına kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne; Fen Bilirkişi ... tarafından düzenlenen 22.04.2009 havale tarihli rapora ekli krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 4.266,79 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkeme tarafından her ne kadar yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Öncelikle, dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın Palamut Köyünde olduğu bildirilerek davalı olarak Palamut Köyü Tüzel Kişiliği hasım gösterilmiş ve karar başlığında da aynı köy adı yazılmış olmasına rağmen komşu parsel tutanaklarında, bilirkişi raporlarında ve hüküm bölümünde köyün isminin ... olarak yer alması karşısında Palamut ve ... Köylerinin aynı köy olup olmadığı konusunda duraksama meydana gelmiştir. Bu nedenle bu hususun açıklığa kavuşturulması, ... Köyü olarak Palamut Köyünden ayrı bir köyün olduğunun anlaşılması halinde bu köy tüzel kişiliğine davanın yöneltilmesi gerekmektedir.
    Dava, kadastro çalışmalarında tesbit dışı bırakılan taşınmazın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri hükümleri uyarınca tescili isteğine ilişkindir. Kadastro dışı bırakılma işleminde taşınmazın geometrik durumu belirlenmediğinden bir tesbit işlemi değil ise de, görevlilerce bir yerin tescile tabi olmadığı saptanarak hukuksal durumu belirlenmiş olduğundan yapılan bu işlem bir kadastro işlemidir. Mahkeme, ara kararlarında taşınmazın kadastro dışı bırakılma nedeninin sorulmasına karar vermiş ise de, yazılan müzekkerede davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 151 ada 42 parselin neden kadastro dışı bırakıldığı sorulmuştur. Bu nedenle teknik bilirkişinin rapor ve krokisi de eklenmek suretiyle taşınmazların hangi tarihte ve ne nitelikte tesbit dışı bırakıldıkları Kadastro Müdürlüğünden, bunun dışında taşınmazlar tapuda kayıtlı iseler tescil davasının olumlu sonuçlanması halinde çifte tapu oluşabileceği gözetilerek yine teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenerek tapuda kayıtlı olup olmadıkları Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulmalıdır.
    TMK.nun 713/1. maddesine dayanılarak bir taşınmaz malın tapuya tesciline karar verilebilmesi için kanunda yazılı kazanma koşullarının oluştuğunun belirlenmesi yanında bu maddede öngörülen ilânların yapılması gerekir. TMK.nun 713. maddesinin 4. fıkrası hükmüne göre; davanın konusu, mahkemece gazete ile bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân edilmeli ve aynı maddenin 5. fıkrası hükmüne göre de, son ilândan başlayarak üç aylık itiraz süresi beklenilmelidir. Mahkeme tarafından anılan ilânlar yaptırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bundan ayrı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçmeyecektir. Yapılan keşifte davacının taşınmazı 1991 yılında İsmail Doğan mirasçılarından satın aldığı bildirildiğine ve 11.06.2007 dava tarihine kadar davacının bağımsız zilyetlik süresinin 20 yıla ulaşmadığı anlaşıldığına göre, anılan hüküm göz önünde tutularak 26.07.1972 tarihinden sonra davacının bayileri adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, açılmış dava olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece yalnızca davacı için ve Yazı İşleri Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden araştırma yapılması yetersiz olmuştur.
    Mahkemenin kabulüne göre de; tescil davaları yargılama giderlerinden sorumluluk bakımından özellik arz eden davalardır. Bu davalarda, dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın tüm yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılır. Yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişilerine hiçbir halde yargılama harç ve giderleri yükletilemez. Dava konusu taşınmazların yapılan keşif sonucu bilirkişi tarafından belirlenen 25.600,74 TL değeri üzerinden toplam alınacak harç miktarı 1.382,43 TL olduğu halde, davanın açılışı sırasında alınan ve sonradan tamamlanan toplam 440.50 TL harçla yetinilerek ve davalıların harçtan muaf oldukları belirtilerek kalan harcın davacıdan alınmaması ve Hazineye yargılama gideri yükletilmesi de doğru bulunmamıştır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile eksik incelemeye dayalı, usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi