
Esas No: 2012/8454
Karar No: 2012/26962
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/8454 Esas 2012/26962 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/01/2012
NUMARASI : 2012/49-2012/29
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligat düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, alacaklı tarafından faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibine başlanıldığı, takip dayanağı 10.11.2008 tarihli faturada borçlunun adresinin “...Mah....Cd. ..... Sit. .. Daire .... ” olarak yer almasına rağmen bu adrese herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, ödeme emrinin doğrudan borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresine 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi olan 13.06.2011 tarihi itibariyle, Tebligat Kanunu"nun 10. ve 21. maddelerinde değişiklik yapan 6099 Sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmiştir.
Bu durumda öncelikle icra müdürlüğünce, borçlunun bilinen son adresi olan faturada yer alan adresine ödeme emrinin tebliğe çıkarılması, bu adreste tebligat yapılamaması halinde Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ edilmesi gerekirken, faturadaki adrese tebligat gönderilmeksizin doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21. maddesinin 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrası uyarınca tebliğ işleminin tamamlanması anılan yasal düzenlemelere aykırı olmakla, usulsüzdür.
O halde mahkemece şikayetin kabulü 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32.maddesi de gözetilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi