17. Hukuk Dairesi 2018/311 E. , 2018/4904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... aleyhine açılan davanın reddine; davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline sigortalı olan boş arazide park halindeki .... plakalı araca, davalı ..."na ait, davalı ... sevk ve idaresindeki.... plakalı aracın, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu çarptığını belirterek, sigortalıya ödenen 8.165,00 TL hasar tazminatının 14/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; aracının tamir edilmesi için davalının çırak olarak çalıştığı, ..."na ait, ....Oto"ya teslim ettiğini, olay tarihinde aracın zilyetliğinde ve sorumluluğunda olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında kaza tarihinde araba tamircisi olan davalı ..."nun yanında çalıştığını, aracın tamiri bittikten sonra deneme amaçlı kullandığı sırada karşısına çıkan bisiklete çarpmamak için direksiyonu çevirdiği esnada kazanın meydana geldiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı ... aleyhine açılan davanın reddine; davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın kabulü ile, 8.165,00 TL"nin 14/07/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
2-Dava, TTK’nın 1301. maddesinden kaynaklanan kasko sigortacısının rücuan tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nun 61. maddesinde "Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Usul hükümlerine göre, davada taraf olmayan gerçek veya tüzel kişi lehine ya da aleyhine hüküm tesis edilmesi mümkün değildir. Bu kural uyarınca dava dilekçesinde, davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi bu durum onu davanın tarafı haline de getirmez. Keza HMK"nun 61 vd. (HUMK"nun 49 vd.) maddeleri gereğince, ihbar olunan kimse davada davalı sıfatını kazanmadığından lehine ve aleyhine hüküm kurulamaz.Bu durum kamu düzeniyle ilgili bulunduğundan, mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda ise; davacı tarafça sadece ... ve ... aleyhine dava açılmış; davalı ... vekilinin cevap dilekçesiyle, aracın tamir için bırakıldığı ..."na davanın ihbarı gerektiği savunulduğu ve davacı vekilinin duruşmada ..."na davanın ihbarını talep ettiği ve dahili dava dilekçesi sunulduğu için, dava ..."na ihbar edilerek ve bu kişi davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiş; yargılama sonunda ise, diğer davalılar ile birlikte ihbar olunan ve davaya dahil edilen ... aleyhine de hüküm tesis edilmiştir.
İfade olunan nedenlerle, dava ihbar edilen ve davaya dahil edilen 3. kişinin davada taraf sıfatı kazanamayacağı, leh ya da aleyhine hüküm tesis edilemeyeceği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirmeyle, ... aleyhine hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, dahili davalı ..."nun sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı ..."nun temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre dahili davalı ..."nun sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden dahili davalı ..."na geri verilmesine, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.