Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10136
Karar No: 2018/4940
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10136 Esas 2018/4940 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/10136 E.  ,  2018/4940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı küçük ..."ya çarpmasıyla oluşan kazada çocuğun ağır biçimde yaralandığını, uzun süre tedavi gören çocuğun tedavisinin devam ettiğini, yüzünde ve vücudunda derin yara izleri kalan davacı küçüğün kaza nedeniyle maluliyete uğradığını, tüm davacıların ağır cismani zarar nedeniyle manevi açıdan da zarar gördüklerini, davalı ... şirketine ödeme için başvurulduğu halde ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 3.000,00 TL. maddi ve 90.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 12.12.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 84.023,43 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacının kusur ve zararı ispat etmesi gerektiğini, davadan önce tüm belgeler ile yapılmış başvuru olmadığından temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... ve ... vekili, kusura ve istenen tazminat miktarlarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalılar ... ve ... hakkındaki dava ve manevi tazminat istemi atiye terk edildiğinden, bu davalılar ve manevi tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacı tarafın maddi tazminat isteminin kabulü ile 80.000,00 TL. maluliyet tazminatı ve 4.023,43 TL. tedavi giderinin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    T.C. Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" düzenlemesine; 6100 Sayılı HMK"nun 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür.
    Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulan yasal düzenlemelerden biri de, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir. 6100 sayılı HMK"nun 280/1 maddesi "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir" hükmünü amirdir. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması amaçlanmış olup tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması ise, mahkemece yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olması ile sağlanabilecektir.
    Somut olayda; hükme esas alınan 04.04.2014 tarihli tedavi giderleri hesabına ilişkin bilirkişi raporunun davalı ... şirketine tebliğ edilmediği görülmektedir. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği, davacı çocuk için yapılacak tedavi giderleri ile miktarına ilişkin doktor bilirkişi raporunun usulüne uygun şekilde tebliği ile davalının savunma hakkını kullanması ve raporlara karşı varsa itirazlarını bildirmesinin sağlanması, itirazlarının değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma haklarını da kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2-25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, "trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ... tarafından karşılanacağı" düzenlemesine; Kanun"un geçici 1. maddesinde de "Bu Kanun"un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin ... tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun"un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili ... şirketleri ve Güvence Hesabı"nın yükümlülüklerinin sona ereceği" düzenlemesine yer verilmiştir.
    6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, trafik kazasından kaynaklanan belirli tedavi giderleri yönünden, ... şirketlerinin sorumluluğu kaldırılmış olduğundan, trafik sigortacısı tarafından sorumluluğu üstlenilen araç işleteni ile sürücüsü yönünden de Kanun kapsamındaki tedavi giderleri yönünden sorumluluk son bulmuştur.
    6111 sayılı Kanun"un yürürlük tarihi 25.02.2011 olup, tedavi gideri talebini de içeren ve bu tarihten önce açılmış davalarda, ... Başkanlığı yasal değişiklikler nedeniyle davada hasım haline geldiğinden davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Ne var ki, hukukumuzda istisnai haller dışında dahili dava müessesesi olmadığından, anılan Kanun"un yürürlük tarihinden sonra açılan davalarda, dava açılırken hasım gösterilmeyen ... Başkanlığı"nın sonradan davaya dahil edilmesi, usul hükümlerine aykırı olduğu gibi kurum hakkında hüküm kurulması da hukuken mümkün değildir. Eldeki davanın açıldığı tarihin 01.06.2011 olduğu ve ... Başkanlığı aleyhine dava açılmadığı da gözetilmek suretiyle davacının tedavi gideri talebinin değerlendirilmesi gerekecektir.
    Davacı taraf, davaya konu kaza nedeniyle yapılmış ve ileride yapılacak olan ameliyatlardan kaynaklanan tedavi giderlerinin de davalılardan tahsilini istemiş; mahkemece benimsenen 04.04.2014 ve 10.11.2014 tarihli raporlar gereği talebin kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu edilen tedavi giderleri arasında ameliyat- ilaç- malzeme bedellerinin de bulunduğu; hesaplama sırasında 6111 sayılı Kanun ile ..."da yapılan değişiklik gereği, dava dışı ... Başkanlığı"nın sorumlu olduğu miktarlar yönünden değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Rapor bu yönden eksik değerlendirmeler içermektedir.
    Bu durumda mahkemece; 6111 sayılı Kanun ile ..."da yapılan değişiklik gereği ..."nın sorumlu olduğu belgeli tedavi giderlerinin de dava konusu edildiği; esas alınan bilirkişi raporunda, hesaba esas alınan 3.463,18 TL"lik tedavi giderinin ... Başkanlığı"na fatura edildiği tespitinin yapıldığı hususları da dikkate alınmak suretiyle, kanun kapsamında ... Başkanlığı"nın sorumlu olduğu tedavi giderleri ile sorumluluğu dışındakilerin ayrı ayrı hesaplanması, davacı çocuğun yaralanmasının mahiyetine göre yapılması kaçınılmaz olan belgesiz tedavi giderleri için ayrıca hesaplama yapılması hususlarında, uzman doktor bilirkişiden rapor alınması; 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik nedeniyle ... Başkanlığı"nın sorumluluğunda olan belgeli tedavi giderleri yönünden talebin reddine, diğer belgeli giderler ile belgesiz tedavi giderlerinden davalı yanın sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davalı ... şirketi, kazaya karışan ve davacı çocuk ..."nın yaralanmasına neden olan aracın trafik sigortacısı olup 2918 sayılı ..."nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
    Somut olayda; davacı tarafça dosyaya sunulan, davalı ... şirketinin hasar görüntüleme ekran çıktısı örneğine göre, davalıya 13.10.2009 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup bu tarihten sonraki 8. işgününün sonu olan 23.10.2009 itibariyle davalı ... şirketi temerrüde düşmüştür. Sigortacı yönünden bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle dava tarihinden faize karar verilmesi de doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ...ye geri verilmesine 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi