17. Hukuk Dairesi 2015/13714 E. , 2018/4943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.05.2018 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların eşi/babası ..."in karıştığı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, zarar gören 3. kişi konumunda olan davacıların uğradığı zarardan davalının poliçe limiti olan 125.000,00 TL. ile sınırlı biçimde sorumlu olduğunu, davacılar 3. kişi olduğundan desteğin kazadaki kusurunun davacılara yansıtılamayacağını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kusur indirimi yapılmadan hesaplanacak 125.000,00 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve kusur oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacılar desteğinin kazadaki kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delilere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 27.382,88 TL. ve İrem için 6.534,41 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK"nun 53/3. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın sürücüsü olan desteklerinin karıştığı kazada ölümü nedeniyle ve zarar gören 3. kişi sıfatıyla destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmaktadır. Davacıların talebi ve iddia ettiği zarar, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacılara yansıtılamayacak ve desteğin kusuru onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecektir (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca). Bu durum karşısında; davacıların, zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan zarar giderim talebi nedeniyle, davacılar desteğinin kazadaki kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın ... poliçesini düzenleyen davalı sigortacının zarardan sorumlu olduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerekir.
Mahkeme tarafından yaptırılan kusur incelemesinde, davacılar desteğinin kazada 6/8 oranında ve kazaya karışan karşı araç sürücüsünün 2/8 oranında kusurlu olduğu saptanmış; hükme esas alınan 18.02.2014 tarihli kök ve 26.12.2014 tarihli ek hesap raporlarında ise, desteğin 6/8 oranındaki kusuru indirilerek davacıların hak kazanacağı tazminat miktarı hesaplanmıştır. Davacılar desteğinin idaresindeki aracın trafik sigortacısı olan ve o aracın sebep olacağı zararlar için sorumluluk üstlenen davalı ...Ş, kazaya karışan karşı araç sürücüsünün kusuru (2/8) oranında tazminattan sorumluymuş gibi hesaplama içeren raporlar, trafik sigortasının mahiyetine aykırı olup hükme esas alınması hatalıdır.
Diğer yandan, ..."nın 88. maddesindeki "Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur" düzenlemesi ile, birden fazla kişinin zararı tazminle yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumluluk
ilkesi benimsenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 61. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 51.) maddesindeki "Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır" düzenlemesine göre de, zarar gören 3. kişi konumunda olan davacılar zararın tamamını, isterse sorumluların hepsinden isterse bir kısmından isteyebilir. Davacılar, açıkça kusur oranında sorumluluğa karar verilmesini istemediğine göre, dava dışı karşı araç sürücüsünün de kazada kusurunun bulunması davalı sigortacının müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre mahkemece; zarar gören 3. kişi konumunda olan davacıların maddi zararının belirlenmesinde, desteğin kazadaki kusurunun davacılara yansımayacağı; ..."nun 88. maddesindeki müteselsil sorumluluk ilkesinin sonucu olarak, kazaya karışan karşı araç sürücüsünün kazadaki kusurunun da davacıların sıfatı nedeniyle davacılara yansıtılamayacağı; zarardan müteselsilen sorumlu olan davalı sigortacının ödeme yaptıktan sonra diğer müteselsil sorumlulara rücu hakkını kullanabileceği hususları gözönünde bulundurularak, herhangi bir kusur indirimi yapılmaksızın hesaplanan tazminatın (davalı sigortacının poliçe limiti dahilinde) hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14.5.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.