Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14413
Karar No: 2018/4944
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14413 Esas 2018/4944 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14413 E.  ,  2018/4944 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince talep edilmiş, davalı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.05.2018 Salı günü davacılar vekili Av....geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı tek taraflı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların eşi/babası ..."in öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve davalının tam zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 09.07.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 200.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe teminat limiti olan 200.000,00 TL. ile sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delilere göre; davanın kabulü ile davacı Yüksel için 141.490,44 TL, ... için 5.823,54 TL, ...için 12.778,91 TL, ...için 40.307,11 TL. olmak üzere toplam 200.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 28.04.2011"den işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 10.03.2014
    tarih ve 2013/3992 Esas- 2014/3365 Karar sayılı ilamı ile; "davacılar desteğinin nakliyecilik işi yaptığı, davacılar vekili tarafından sunulan desteğin yıllık vergi beyannamesindeki yıllık gelir esas alınarak destekten yoksun kalma tazminatı hesabının yapıldığı, ..., desteğin yaptığı nakliyecilik işinin devam etmesi halinde davacıların gelir elde etmeye devam edeceğinin kabulü gerekeceğinden öncelikle bu hususun araştırılması gerektiği, işyerinin çalışmaya devam ettiği tespit edildiği takdirde desteğin kendi işyerinde fiili emeği ile elde edeceği net gelirin saptanması; aksi halde ise, davacıların gelirin tamamından yoksun kaldıklarının kabulü ile tazminatın hesaplanması gerektiği; davalıya sigortalı araç sürücüsü ile birlikte alkol alıp araca binen davacılar desteğinin, alkollü kişinin aracına bilerek binmekle müterafik kusurlu olduğu kabul edilip BK"nun 44/1. maddesi gereği tazminattan indirim yapılması gerekip gerekmediğinin tartışılmayışının hatalı olduğu; davalı vekilinin hatır taşıması savunması üzerinde durularak araştırma ve inceleme yapılması gerekirken bu savunma üzerinde durulup hükümde tartışılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı; herbir davacı için ayrı ayrı nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile davacı Yüksel Salbacak için 117.891,15 TL, ... Salbacak için 4.852,23 TL, ...Salbacak için 10.314,23 TL, Songul Salbacak için 33.584,26 TL. olmak üzere toplam 166.641,87 TL. tazminatın 28.04.2011 temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu edilen maddi tazminata ilişkin hesaplamaları içeren 03.07.2012 tarihli uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; alkollü sürücünün aracına bilerek binen davacılar desteğinin, zararın doğumunda ya da artmasında müterafik kusurlu olduğunun kabulü ile bu nedenle tazminattan indirim yapılmasının yerinde olmasına; davacılar desteğinin, sigortalı araç sürücüsü ile birlikte yaptığı nakliye işini bitirip dönerken gerçekleşen kazada öldüğü gözetildiğinde, desteğin sigortalı araçta hatır için taşınmadığı yönündeki mahkeme kabulünün dosya kapsamına ve olaya uygun görülmesine; dava hakkında, bozmadan önce tesis edilen hükümden sonra (davanın devamı sırasında), davalı sigortacı tarafından davacılara yapılan ödemenin güncellenmesinin, Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği mümkün olmamasına göre; davacılar vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43. ve 44. maddeleri gereği, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek araca binen davacılar desteğinin, zararın doğması ya da artmasında müterafik kusurlu olduğunun kabulü ile bu nedenle tazminattan indirim yapılmasında bir usulsüzlük yoktur. Ancak, desteğin müterafik kusuru nedeniyle tazminattan yapılan %25 oranındaki indirim, Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ve somut olayın özelliklerine göre bir miktar fazla olmuştur.
    Diğer yandan, davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 12.02.2013 tarihli "muvafakatname" başlıklı belgede, mahkemenin bozma öncesi verdiği hükmüne esas aldığı 03.07.2012 tarihli hesap bilirkişi raporuyla saptanan tazminat miktarı üzerinden %35 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak belirlenen 144.422,96 TL. tazminat ve fer"ilerinin ödenmesi konusunda tarafların mutabık kaldıkları görülmektedir.
    Bu durumda mahkemece; davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 12.02.2013 tarihli "muvafakatname" başlıklı belgedeki %35 müterafik kusur oranının, davacı tarafı bağlayıp bağlamayacağı, belgedeki orandan farklı bir müterafik kusur oranının uygulanıp uygulanamayacağı hususlarının irdelenip değerlendirilmesi; Dairemiz uygulamalarıyla %20 oranında müterafik kusurun benimsendiği de dikkate alınarak belirleme yapılması için hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Davacılar vekili, davalı vekilinin temyiz dilekçesine karşı verdiği temyize cevap dilekçesine ekli olarak 12.02.2013 tarihli "muvafakatname" başlıklı belgeyi dosyaya sunmuş; davalı vekili de ilk hükümden sonra davacı tarafa, tazminat ve fer"ileri olarak 218.395,44 TL. ödeme yaptıklarını bildirmiş; ancak ödeme belgesini dosyaya sunmamıştır.
    Bu durumda; davacılar vekilinin temyize cevap dilekçesindeki ve davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki beyanlar gereği, davalı tarafından davacılara yapılan ödemeye ilişkin belge örneğinin taraflardan temini suretiyle, ödemenin kapsamına ilişkin muvafakatname başlıklı belge de dikkate alınarak davalının sorumlu alacağı tazminat miktarının saptanması (poliçe limitine dikkat edilerek) yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre ise; davacılar için hesaplanan tazminatlardan, desteğin müterafik kusuru nedeniyle mahkeme tarafından yapılan indirim sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. ..., yasal düzenlemeler gereği, TBK"nun 43. ve 44. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin gözönüne alınması gerekirken, davalı yararına müterafik kusur indiriminden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
    Yine kabule göre; davacı ... lehine hükmedilen 33.584,26 TL. tazminat üzerinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre 3.994,27 TL. nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.500,00 TL. maktu vekalet ücretine karar verilmesi de doğru olmamıştır.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı yararına BOZULMASINA; 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 14/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi