
Esas No: 2017/646
Karar No: 2017/3563
Karar Tarihi: 02.05.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/646 Esas 2017/3563 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2011 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın aktif dava ehliyeti nedeniyle reddine dair verilen 11.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, maliki bulundukları...Mevkii 2 pafta 20 parsel sayılı taşınmazın ...Belediye Encümeninin 15.02.2001 tarih, 62 sayılı kararı ile imar uygulamasına tabi tutularak birden fazla imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, anılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil ile kadastral parselin ihyasını istemişlerdir.
Davalılar, İdare Mahkemesinde açılan davada taraf olmayan davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığını belirterek; davanın reddinin savunmuşlardır.
Mahkemece, davacılar tarafından imar uygulamasının iptali için dava açılmadığı, İdare Mahkemesince verilen iptal kararının davacılar yararına uygulanmasının mümkün olmadığı, idari yargı kararlarının sadece ilgilileri bağlayacağı gerekçesiyle, "davanın aktif dava ehliyeti olmaması sebebiyle reddine" karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar temyiz etmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Somut olayda, dava konusu taşınmazın imar uygulamasına alınmasına yönelik 15.02.2011 tarih, 62 sayılı encümen kararının ...1. İdare Mahkemesinin 18.03.2004 tarih, 2002/117 E. 2004/307 K. sayılı dosyası ile iptaline karar verildiği, kararın derecattan geçerek kesinleştiği sabittir.
Anılan idare mahkemesi kararı ile imar uygulamasına ilişkin encümen kararı iptal edilmiş olup, idare mahkemesinde dava açan kişi bakımından verilen kısmi iptal sözkonusu değildir. Dava konusu imar parsellerinin dayanağı olan imar uygulamasına esas encümen kararı iptal edilmiş olmakla imar parsellerinin sicil kayıtlarının yolsuz tescil durumuna geldiği ve davacıların kadastral parselin ihyasını isteyebilecekleri açıktır.
O halde; Mahkemece işin esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken yanıldığı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.