17. Hukuk Dairesi 2015/17771 E. , 2018/4978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalılardan ...Yat. Dan. İnş.Lmt. Şirketinin 83.852,60 TL vergi borcu bulunduğunu, davalı şirketin bu borcu ödemediği gibi haczi kabil tüm mal varlığını alacaklıdan kaçırmak, daha doğrusu vergi kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak sattığını, bu nedenle alacağının tahsilinin imkansız hale geldiğini, borçlu şirketin mal varlığı sorgulamasında haczi kabil bir malı bulunamadığını ancak ...mahallesi 922 ada l parsel üzerinde bulunan iki adet dubleks mesken vasıflı taşınmazlarını borç doğduktan sonra sattığı, bunlardan ...ilçesi ... mahallesi 922 ada l parsel üzerindeki 31 numaralı dubleks mesken vasıflı taşınmazını diğer davalı ..."a 30.07.2008 tarihinde 19.000,00 TL bedelle, ..."ın ise 27.01.2011 tarihinde ..."na sattığının anlaşıldığı, davalı borçlu şirketin aynı yerdeki 33 numaralı yine dubleks mesken vasıflı bir diğer taşınmazınıda Selma Kurtcebe ..."e sattığını, görüldüğü gibi borçlu şirket alacaklarından mal kaçırmak için tüm mal varlığını elden çıkardığını, borçlu şirketin asıl amacının vergi borcunu ödememek ve bu borcun tahsilini imkansız hale getirerek vergi kaçırmak olduğunu, bu satışın iptali gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile ...İlçesi ... mahallesinde kain 922 ada l parsel sayılı 31 numaralı dubleks meskenin davalı borçlu tarafından ..."a bu şahıs tarafından da ..."na satışının iptaline ve eski hale iadesi ile taşınmaz üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle, iptal davasının açılabilmesinin şartlarından olan borçlunun borcu ödemekten acziyeti ve takibin semeresiz kalması durumu sözkonusu olmadığından dolayı davanın dava şartı gerçekleşmediğinden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; ..., ... ve ... Ltd. Şirketin ortakları arasında herhangi bir bağlantı yada tanışıklığın olduğu görülmemiş, sadece satış senedinde taşınmazın değerinin düşük gösterildiği anlaşılmış, satış senedinde taşınmazın satış değerinin düşük gösterilmesi muvazaa için yeterli olmadığından tanık beyanları ve dosyaya sunulan belgeler dikkate alınarak muvazaa hususu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava 6183 sayılı AATÜHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de verilen sonuç dosya kasamına uygun düşmemektedir.
6183 sayılı yasa"nın 24.maddesi gereğince borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişi, borçludan aldığı mal üçüncü bir kişiye devrederse alacaklı, devir tasarrufunun yapıldığı kötüniyetli üçüncü kişilere karşı iptal davası açabilir. Buradaki "kötüniyetli üçüncü kişiler" iptal davasına konu malı borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerdir. Kötüniyetin ispatı davacı alacaklıya aittir. Kanunun 31.maddesi hükmünce 27, 28, 29 ve 30.maddelerde sözü edilen tasarruf ve muameleden faydalanan üçüncü şahıs sayet elde ettiğini elden çıkarmışsa elden çıkardığı tarihteki rayiç bedeliyle takip konusu alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak sorumludur.
Somut olayda; tasarruf tarihinde gerçek değeri 138.400 TL olan taşınmaz borçlu tarafından üçüncü kişiye 19.000TL bedele satılmıştır. Taşınmaz borçlu tarafından önce davalı ...’a (3) onun tarafından da ...’na (4) satılmıştır. Davalı ... hakkındaki davanın kabul edilebilmesi için kötüniyetli olduğunun davacı alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Mahkemece belirlenen bedel farkı davalı ...’in kötüniyetli olduğunun ispatına yeterli değildir.
Bu durumda davalı ... yönünden davanın reddine, borçlu ile hukuki muamelede bulunan davalı ... yönünden ise; bedel farkı bulunduğundan 6183 sayılı yasanın28. Md. Uyarınca iptale tabi olup davalı ...’ın taşınmazı elden çıkardığı tarihteki keşfen belirlenen değerini geçmemek kaydıyla ve de tasarruf tarihindeki alacak ve fer"ileriyle sınırlı olmak üzere nakden tazminata mahkum edilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle her iki davalı yönünden de davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
2-Kabule göre de; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/6/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiği öngörülmüş olmasına karşın mahkemece nisbi vekalet ücreti tayini isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.