21. Hukuk Dairesi 2014/3365 E. , 2015/2084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 21/05/2007-28/02/2011 tarihleri arasında ... sigortalılığının iptaline, 30/11/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 21.05.2007 – 28.02.2011 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılığının iptali ile davacının bu tarihler arasında 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/a maddesi) kapsamındaki sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ve 30.11.2011 tarihi itibari ile davacıya yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 21.05.2007 - 07.11.2007 tarihleri arasındaki dönemde çakışma olmadığından, bu dönem yönünden davacının 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalı olduğunun ve prim ödenmesi gerektiğinin tespitine, 01.10.2008 – 28.02.2011 tarihleri arasındaki dönemde 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılığının iptali ile 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/a maddesi) kapsamında sigortalı olduğunun tespitine, yaşlılık aylığı talebinin davalı Kurumca değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının kahvecilik ve çay ocağı işletmeciliğinden dolayı 15.03.1978 – 20.04.1982, 05.05.2000 - 15.11.2000, 15.11.2000 – 30.06.2006, 07.11.2006 – 13.09.2010 tarihleri arasında vergi kaydı, 30.01.1978 – 07.01.1986 ile 23.11.2000 – 19.09.2006 tarihleri arasında oda kaydı ve 23.11.2000 – 28.09.2006 ile 12.03.2007 - 11.03.2011 tarihleri arasında sicil kaydının olduğu, bu kayıtlara bağlı olarak davacının 30.01.1978 – 20.04.1982, 22.03.1985 – 07.01.1986, 15.11.2000 – 31.01.2001 ve 01.05.2008 – 13.09.2010 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalı kabul edildiği, davacının 5 yılı aşkın prim borcu olduğundan sigortalılığının 31.01.2001 itibari ile durdurulduğu, davacının 6111 sayılı Yasadan yararlanarak prim borçlarının tamamını 11.03.2011 ve 23.11.2011 tarihlerinde ödediği, ayrıca davacının 01.09.1978 – 20.05.2007 tarihleri arasında kesintili şekilde muhtelif işyerlerinde, 08.11.2007 – 29.11.2011 tarihleri arasında da 1020722 sicil numaralı işyerinden sigortalı çalışmasının olduğu, 30.11.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurumun çakışan dönemde vergi kaydı devam ettiğinden davacıyı 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalı olarak kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi) ile 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasanın 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 4956 sayılı Yasa ile değişik 24. maddesinin 1/a bendine göre; “Kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; Esnaf ve sanatkarlar ile diğer bağımsız çalışanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar, bu Kanuna göre sigortalı sayılır.” Aynı Yasa’nın 25/a bendine göre, “Bu Kanuna tabi sigortalılık, Gelir vergisi mükellefi olanların, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri, 25/g bendine göre ise; gelir vergisinden muaf olan, ancak Esnaf ve Sanatkarlar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki kayıtlara istinaden ... sigortalısı olanlardan bu sigortalılıklarının devamı sırasında, hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce itibaren sona erer.”
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup "çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak, isteğe bağlı sigortalılıkta ise 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesi uyarınca malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak koşulu arandığından isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı bu gibi uyuşmazlıklarda, anılan maddede yer alan "sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden itibaren" isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği hükmü dikkate alınarak zorunlu sigortalılığa değer verilmek suretiyle "çakışan sigortalılığın" çözüme kavuşturulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatları gereğidir.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53/1 maddesinde "Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık nedenlerinden birden fazlasına aynı anda tâbi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı" bildirilmiştir.
13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilen ve 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasanın sigortalılık hallerinin birleşmesi başlıklı 53/1. maddesinde ise "Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çakışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Yasa kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı" belirtilmiştir. Yasaların derhal uygulanması ilkesi olmasına rağmen aynı Yasanın geçici 33. maddesiyle; “01.03.2011 tarihli, 5510 sayılı Yasanın 53. üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda; davacının, vergi kaydı, oda kaydı ve sicil kaydına göre çakışan dönemde 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılığının 21.05.2007 tarihinde başladığı, prim borçlarından dolayı 5510 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca 31.01.2001 tarihinde durdurulan bu sigortalılığı ile ilgili olarak davacının 6111 sayılı Yasadan yararlanarak prim borcunu tamamen ödediği, buna göre davacının vergi kaydının devam ettiği 13.09.2010 tarihinde kadar 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılık şartlarını taşıdığı, davacının çakışan dönemde ilk önce (21.05.2007 tarihinde) başlayan sigortalılığı 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalılık olup, 506 sayılı Yasa"ya (5510 sayılı Yasa 4/a maddesine) tabi sigortalı çalışmasının ise 08.11.2007 tarihinde başladığı anlaşılmaktadır.
O halde davacının, çakışan dönem olan 08.11.2007 – 13.09.2010 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında sigortalı sayılmasına ilişkin kurum işlemi yerindedir.
Öte yandan; davacının yaşlılık aylığı talebine ilişkin davanın esası hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Yapılacak iş; davacının önceden başlayan sigortalılığı 1479 sayılı Yasa kapsamındaki ... sigortalılığı olduğundan, vergi, oda ve sicil kaydı devam ettiğinden 21.05.2007 – 13.09.2010 tarihleri arasında davacının 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamında ... sigortalı olduğunu kabul ederek, çakışan dönemde davacının 1479 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa 4/b maddesi) kapsamındaki sigortalılığının iptaline ilişkin talebinin reddine ve davacının yaşlılık aylığı talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.