
Esas No: 2015/5368
Karar No: 2018/4827
Karar Tarihi: 15.05.2018
Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2015/5368 Esas 2018/4827 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5368
Karar No : 2018/4827
Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, terör olayları nedeniyle Siirt İli, ... İlçesi, Çizmeli Köyü'nde bulunan malvarlığının zarara uğradığından bahisle, zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 21.07.2011 tarih ve 2011/2-6997 sayılı 2 No'lu Zarar Tespit Komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; Zarar tespit komisyonu tarafından düzenlenen keşfe davacı vekilinin de katıldığı ve davacı adına malvarlığı bulunduğu yönünde tespit yapıldığı, tespiti yapılan 75 m2 ev ve 100 m2 ahır zararı için 7.470,00-TL zarar hesabı yapıldığı, keşif tutanağının 10/6/2006 tarihli olduğu ve bu tutanakta köy muhtarının da imzasının bulunduğu, davalı idarece sonradan yapılan 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin araştırma sonucuna dayalı olarak tespiti yapılan taşınmazların babasına ait olduğu gerekçesiyle başvurunun reddedildiği; keşif tarihinden çok sonra yapılan yazışmalar sonucunda elde edilen bilgiler ve tutanaklara dayalı olarak 10/6/2006 tarihli keşifte tespiti yapılan ev ve ahır niteliğindeki taşınmazın davacıya ait olmadığı sonucuna varılsa da, keşif tutanağında imzası bulunan köy muhtarının sonradan düzenlenen 18/5/2011 tarihli tutanakta da-eski köy muhtarı olarak- imzasının yer aldığı görülmekle, davacının malvarlığı bulunup bulunmadığı konusunda daha eski tarihli olan keşif tutanağının esas alınmasının hayatın olağan akışı içerisinde kabulü gerektiğinden, davacının başvurusunun kabul edilerek tespiti ve hesabı yapılan zararın ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun 1. maddesinde: "Bu Kanunun amacı, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir." hükmüne, 2. maddesinde; "Bu Kanun, 3713 sayılı Kanunun 1'inci, 3'üncü, 4'üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsar." hükmüne, yine aynı Kanun’un 8. maddesinde; "7'nci maddede belirtilen zararlar, zarar görenin beyanı, adlî, idarî ve askerî mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de gözönünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirlenir. Taşınmaza ilişkin zarar tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11'inci maddesinde belirtilen kıymet takdiri esaslarının kıyasen uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Yönetmelikte de benzer düzenlemelere yer verilmiştir. Söz konusu Yönetmeliğin 11. maddesinde; "Komisyon gerek görmesi halinde keşif yapabilir. Komisyon başkanı belirlemiş olduğu keşif yeri ile gün ve saatini komisyon üyeleri ve/veya bilirkişi ile başvuru sahibine veya yetkili temsilcisine yazılı olarak bildirir. Başvuru sahibinin kendisi, veli veya vasisi veya yetkili temsilcisi ve varsa şahitleri keşif mahallinde hazır bulunurlar. Muhtar veya o yer mahallinden iki kişinin de keşifte hazır bulunması temin edilir. Tespit edilen günde komisyon olay mahalline giderek zararı tespit eder. Bu tespitte; a) Keşif tarihi, b) Zarar görenin adı soyadı, c) Zararın meydana geldiği yer, d) Zararın meydana geldiği tarih, e) Zararın nev’i, f) Zararın miktarı, g) Zarar gören bina, işyeri, arazi, taşıt ve ağaç gibi taşınır ve taşınmaz mallardan faydalanılma imkanının bulunup bulunmadığı, h) Zarar görenin kendi ihmal, kusur ve kastının olup olmadığı, ı) Zarardan mahsup edilmesi gereken miktarlar ile gerekli görülen diğer hususlar tutanağa bağlanarak hazır bulunanlarca imza altına alınır. Başvuru sahibi veya yetkili temsilcisinin keşif esnasında hazır bulunmaması halinde durum tutanakta belirtilir." hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen Yasa ve Yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle 5233 sayılı Yasa kapsamında karşılanabilecek nitelikte maddi zarara uğradığını iddia eden kişilerin bu zararlarının tazmini amacıyla başvurmaları halinde kurulacak Zarar Tespit Komisyonlarının, bu Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde miktarının ne olduğunu tespit etmek amacıyla ilgili yerlerden her türlü bilgi ve belge istemek, bilirkişi görevlendirmek ve gerektiğinde keşif yapmak gibi kapsamlı bir araştırma-inceleme görevi ve yetkisi ile donatıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının başvurusu üzerine komisyon tarafından verilen "terör dışında sosyal ve ekonomik sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeplerle uğradıkları zararların karşılanmayacağından" gerekçesiyle ret kararı üzerine ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı "davacının köyü kendi isteği ile olaylardan önce terk etmesi köyde bulunan mal varlıklarının da terki anlamına gelmeyip bu malvarlıkları üzerinde mülkiyet hakkından kaynaklanan yetkileri kullanması mümkündür." gerekçesiyle komisyon kararı iptal edilmiştir. Bunun üzerine Zarar Tespit Komisyonu 28.10.2010 tarihli ... Jandarma Karakol Komutanlığı tutanağı, ... Kaymakamlığı tarafından oluşturulan Bilirkişi Heyeti'nin 02.03.2011 tarihli tutanağı ve Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü tarafından 18.05.2010 tarihinde tutulan tutanaklar üzerine keşif ile davacıya ait olduğu tespit edilen ev ve ahırın davacının babası ...'ya ait olduğu, ...'nın davacının komisyona başvuru yaptığı tarihte hayatta olduğu ve başvurusunun bulunmadığından, davacı adına başkaca mal varlığı tespiti de bulunmadığından davacının başvurusunun reddine ilişkin incelemekte olduğumuz işlem tesis edilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince komisyon üzerine düşen inceleme- araştırma yetkisini kullanarak davacıya ait olduğu zilyetliğe dayalı olarak tespit edilen ev-ahırın iddia edilen dönemde kimin tasarrufunda bulunduğunu yazışmalar yaparak tespit etmeye çalışmıştır. Söz konusu üç tutanakta farklı ifadeler yer alsa da, her üçünde de ortak olan husus söz konusu ev ve ahırın dava konusu dönemde baba ...'ya ait olduğudur. Baba ... 'nın davacının komisyon başvurusu sırasında sağ olduğu ve komisyona zarar hususunda başvurusunun da bulunmadığı görüldüğünden, davacıya ait ev ve ahır tespit edilemediğinden komisyon ret kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemenin hukuka uygun olan komisyon ret kararına dayanarak davacının talebinin reddine karar vermesi gerekirken iptal kararı vermesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.