17. Hukuk Dairesi 2015/10417 E. , 2018/5048 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 21/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, tedavi gördüğünü, oluşan kazada karşı tarafın kusurlu olduğunu, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı ... bünyesinde sigortalı olduğunu belirterek 75.000,00 TL maddi, 75.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalı ... şirketine yönelik olarak açmış olduğu davasının feragat nedeniyle reddine, davalı ... İşlere yönelik olarak açılan maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,davacının davalı ... İşlere yönelik olarak açmış olduğu davasının kısmen kabulü ve kısmen reddi ile; davalının kusur durumu, sosyo ekonomik durumları göz önünde bulundurularak 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... İşlerden tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazada davalı sürücü ..."in kusuru bulunduğu ve davalı sürücünün zarardan sorumlu olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkeme, makina mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 24.03.2014 tarihli kusur raporunu hükme esas alarak davalı ..."in %75 oranında asli kusurlu olduğu kabulü ile davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne karar vermiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. md.) gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de; kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı değildir.
Somut olaya bakıldığında; kaza tespit tutanağında, davacı sürücü ..."nin tali, davalı sürücü İhsan"ın ise asli kusurlu oldukları belirtildiği, yerel mahkemece alınan 24.03.2014 tarihli makine mühendisi bilirkişinin raporunda da, davacı sürücü ..."nin tali, davalı sürücü İhsan"ın asli düzeyde kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği; ceza mahkemesince ise,Adli Tıp Kurumu Trafik Ihtisas Dairesinin 27/09/2017 tarihli raporu esas alınarak davalı sürücü İhsan"ın kusursuz olduğu tespitini içeren bu rapora göre beraat kararı verildiği görülmektedir. Ceza mahkemesi tarafından verilen beraat kararı davalı sürücünün kazada kusursuz olduğu temeline dayanmakta olup, buna göre kusur durumu ile ilgili olarak ceza mahkemesi kabulü/kararı ile eldeki davadaki kusur saptaması arasında çelişki doğmuştur.
Bu durumda mahkemece; ceza mahkemesince alınan ve hükme esas kabul edilen kusur bilirkişi raporu ile yerel mahkemenin aldığı 24.03.2014 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu gözetilerek, kusurun belirlenmesine ilişkin olarak ... Müdürlüğü Fen Heyeti veya İTÜ"den tüm dosya kapsamına göre, kazadaki tarafların kusur durumlarının belirlenmesi konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ve çelişkileri giderir şekilde rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin, temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."e geri verilmesine 15/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.